Hürriyet'ten Zeynel Balcı'nın haberine göre, döviz kurlarına bağlı hareketlilik sürüyor. Dolar/TL kuru öncülüğünde döviz kurlarındaki yükselişe bağlı tahvil faiz oranlarında yükseliş, borsada ise düşüş eğilimi hakim. ABD başkanı seçilen Donald Trump’un büyüme öngören açıklamalarının enflasyon beklentilerini yukarı çekmesiyle ABD tahvil bono faizlerinin yükselişe geçmesi dolara değer kazandırdı. Ardından ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen’in faiz artışına vurgu yapan açıklamaları olayın tuzu biberi oldu. Bu durum Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişen ülke piyasalarına ve para birimlerine olumsuz yansıdı. ABD seçim haftası Türkiye sermaye piyasalarında yabancı yatırımcılar, hisse senetlerinde 305, tahvil bonoda 678 milyon dolar olmak üzere yaklaşık bir milyar dolarlık satış yaptı. ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülke borsalarında iyimserlik hakim. Türkiye son gelişmelerden Trump’un sınırına duvar öreceğini açıkladığı Meksika ile birlikte en fazla etkilenen ülkelerden. TL ile Meksika Pesosu diğer gelişen ülke para birimlerinden daha fazla değer kaybı yaşadı. “Amerika hapşırsa dünya nezle olur” sözünü tekrar hatırladık. İçeride gerilen siyaset, AB ile polemikler, Irak ve Suriye’de jeopolitik riskler, dış finansman ihtiyacı, cari açık ve olumlu fiyatlanacak yeni beklenti eksikliği gibi nedenlerle Türkiye olumsuzluğu daha fazla hissetti. EKK toplantı sonuçları, kur artışıyla daha da önem kazanan 24 Kasım’daki Merkez Bankası faiz kararı, dolar/TL kuru ve ABD uzun vadeli bono faiz oranları yakından izlenecek. Temkinli görünüm sürüyor.

 Kâr satışları görülebilir

Dolar/TL kurunda, 3.30 seviyesinin geçilmesiyle ivme kazanan yükseliş trendinin devamı için 3.40 seviyesinin geçilmesi önemli. Sonraki dirençler 3.50-3.55 seviyelerinde. İlk destek ise 3.35 olarak görülürken bu seviyenin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyacak. Aksi takdirde 3.30 seviyesine geri çekilme beklenebilir. Çıkış trendi sürmekle birlikte direnç seviyelerinde kâr satışları görülebilir.

 Kur artıyor, ihracat düşüyor

Döviz kurlarındaki yükseliş enflasyondan döviz borçlarına, finansnman giderleri ve dış ticaret verilerine kadar birçok veriyi etkiler. Döviz kurları artarken genelde ihracata olumlu katkılarından söz edilir. İhracatı etkileyen tek parametre döviz kurları olsa bu söylem geçerli olabilirdi. Ancak ihracat yaptığımız ülkeler, küresel ekonominin görünümü ve ihracatın yapısı gibi bir çok değişken söz konusu. Ekteki tabloda görüleceği üzere 2014 yılında 157 milyar dolar olan ihracat Eylül 2016 tarihi itibariyle yıllık bazda 140 milyar dolara gerilemiş. Buna karşılık 2014’de 2.33 TL olan Dolar/TL kuru Eylül 2016 tarihinde 3.00 TL’ye yükseldi. Yüzde 28’lik bir artış söz konusu. Aynı dönemde Euro/TL kurunda yüzde 20 yükselişe karşılık ihracatta yüzde 10’luk düşüş var. Kur artarken ihracat düşmüş. Gerçekleşmeler söylemlerin aksi yönünde. Gerek kur artışı, gerekse ekonomik büyümedeki zayıflamanın etkisiyle ithalatta, dış ticaret ve cari açıklarında ise gerilme söz konusu. Türk ekonomisinin uzun yıllardır yumuşak karnı olarak görülen dış ticaret ve cari açığın ihracat ve turizm gelirleri gibi sağlam kaynaklar ile karşılanması beklenir.

  Borsa destek bulma çabasında

Tepki alım denemelerine rağmen borsada düşüş trendi korunuyor. Kısa dönem için 74.200 desteği önemli. Sonraki destekler 72.500-72.000 seviyelerinde. Tepki çıkışının devamı için 77.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Sonraki dirençler 79.000-80.000 seviyelerinde. 77.000 seviyesini geçemeyen çıkış denemeleri satışla karşılaşabilir.