Başbakan Erdoğan sürekli olarak onu televizyonda tartışmaya çağıran Baykal'dan kaçarak puan kaybediyor.
Televizyonu er meydanı olarak görmeyen Erdoğan çıktığı NTV'de ise ikna edicilikten çok uzaktı ve sorulardan kaçamak cevaplar vererek kurtulmaya çalıştı.
Şimdilik transatlantik almaya paraları yetmediği için  "gemicik"  aldıklarını söyleyen başbakan aldıklarını küçümsüyor ve gözü daha büyüklerde olduğu için bu gemiyi neredeyse kayık gibi gösterecek sözlerle geçiştirmeye çalışıyor. Bir beş sene daha kalsa anca bir gemi aldık artık diyebilir belki.

Ancak Kanal 7'nin gizli ortağı olduğu iddia edilen başbakan'ın Kanal 7'nin avrupadaki insanları sövüşleyerek aldığı gemiden hiç bahsetmiyor.
Başbakan ille de er meydanı diye tutturduğu için bizim de CHP lideri Deniz baykal'a buradan bir çağrımız var. Kırkpınara çağırsın orası hakiki er meydanı. Oraya kurulacak kameraların karşısına gelmesini istesin bakalım bu kez ne bahane uyduracak.
 Dünya'nın her tarafında seçimler öncesi liderler televizyona çıkarak eteklerinde taşları dökerler. Bu türkiyede de böyle olmuştu ta ki Erdoğan gelinceye kadar.
Burada yapılacak karşılaşma liderlerin liderlik vasıflarını gösterdiği gibi halkın kafasında oluş bulunan bazı soru işaretlerininde giderilmesine yardımcı olmakta daha sağlıklı düşünebilmelerini sağlamaktadır.
Ancak tüm gazete ilanları ve meydanlardaki kürsülerden yapılan tüm çağrılara rağmen ısrarla Baykal'ın karşısına çıkmak istemeyen ve adeta kaçıyor hissi veren Erdoğan bu tutumuyla da büyük güven erozyonuna uğramış bulunuyor.
Başbakan'ın seçim gününe çok az kaldığı şu günlerde yapacağı tek şey var eğer söylediklerinde samimi ise, aslanlar gibi televizyonların karşısına çıkarak meydanlarda suçladığı Baykal'lı elindeki belgelerle yerden yere vurmalıdır. Eğer varsa tabi
 Baykal'ın söylediği gibi eğer yüreğin yetiyorsa çık kaçma.

Hemde senin istediğin yer olan er meydanı  KIRKPINARDA