CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül hakkında ’Kayıp trilyon’ davasıyla ilgili verilen takipsizlik kararı, sürpriz şekilde kaldırıldı. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, itiraz üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği "Cumhurbaşkanı’nın yargılanamayacağı" kararını kaldırdı. Bu kararla Gül’ün, "evrakta sahtecilik" iddiası ile yargılanmasının yolu açıldığına ilişkin hukuki tartışma başladı.
Takipsizlik verilmişti
Refah Partisi’nin kayıp trilyonları nedeniyle açılan davada Gül’ün dosyası, milletvekili olduğu için 8 yıl işlem görmedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Gül cumhurbaşkanı seçildikten sonra da "Yasal imkansızlık nedeniyle kanıt ve unsurlar tartışılmaksızın soruşturma yapılamayacağına, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı" gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Ancak Yargıtay’dan emekli hákim Cahit Nalbantoğlu, takipsizlik kararına Sincan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne, "Maaşımdan kesilen ve Hazine’ye giden vergilerim, Hazine tarafından zarara uğratıldı. Dolayısıyla ben zarara uğratıldım" diye başvurdu ve Gül’ün yargılanmasını istedi. Sincan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, suçtan zarar gördüğü ve itiraz hakkı olduğu için Maliye Bakanlığı’ndan da ’şikáyetçi olup olmadıklarını’ sordu. Maliye Bakanlığı da "Hazine’nin zarara uğramasında Gül’ün kusuru yoktur" dedi.
Kıyasla karar yasaya aykırı
İtirazı değerlendiren Mahkeme, Gül hakkındaki takipsizlik kararının kaldırılmasına karar verdi. Kararın gerekçesi, özetle şöyle: "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yasalar yönünden dokunulmazlığı bulunan ve yasalarda yargılanmaları istisna kabul edilen kişiler ile kıyas yapılarak, şüphelinin Cumhurbaşkanı olması nedeniyle milletvekili ve bakanlara tanınan dokunulmazlığının yasa koyucunun Cumhurbaşkanını da kapsadığı yönünde görüşleri hukuktan yoksun, kanunlara aykırı olduğu açıktır. Daha önce Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişilerin önceden suç işlemiş bulunmalarının doğal olarak yasa koyucular tarafından düşünülemediğinden Anayasa’da bu konuda boşluğun bulunduğu, bunun yerine Anayasa’nın ilgili hükümlerinde değişiklik yapılarak Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişilerin Cumhurbaşkanlığı döneminden önceki suçlarına yönelik düzenlemelerin yapılması gerektiği ve Anayasa’daki bu boşluğun kıyas yolu ile değil, hukuki düzenleme ile ortadan kaldırılması hukuki açıdan çok daha uygun olacaktır. "
Son karar Yargıtay’ın
Dosya takipsizlik kararını veren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelecek. Savcılık ya Gül hakkında dava açacak ya da ’kanun yararına bozma’ yoluna gidecek. Savcılık bu yola başvurursa dosya, Adalet Bakanlığı’na gönderilecek. Bakanlık, dava açılsın kararını doğru bulursa dosyayı savcılığa göndererek davanın açılmasını sağlayacak. Bakanlık, Sincan’ın kararını yanlış bulursa, dosyayı Yargıtay’a gönderecek. Dava açılıp açılmayacağına Yargıtay 11’inci Ceza Dairesi karar verecek.
Toptan: Görevde olmaz
TBMM Başkanı Köksal Toptan, kararla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı’nın görev süresi içinde yargılanamayacağını belirtti. Toptan "Sadece vatana ihanet suçundan yargılanabilir. Dosyaya bakmak lazım. Görev süresi sona erdiğinde yargılanıp yargılanmayacağı yine dosyadaki içeriğe bağlı" dedi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de, Cumhurbaşkanının yargılanmasının mümkün olmadığını söyledi. Çiçek "Milletvekilliği için bile dokunulmazlık varken, cumhurbaşkanından bunun esirgenmiş olmasını düşünmek mümkün değildir, doğru da değildir. Anayasaya göre vatana ihanet dışında yargılanması da mümkün değildir" dedi.
VATAN