CHP grubunun GDO'lar konusunda oluşturduğu komisyonda yer alan milletvekilleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Anadol, "Genetiği değiştirilen sadece organizmalar değil Türkiye'de. Maalesef GDP'ler de var. Yani Genetiği Değiştirilmiş Politikacılar. GDP'ler halkımızın gözünün içine baka baka açıkça gerçekleri tahrif etme cesaretini kendilerinde buluyorlar" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyetinin hukuk devleti olduğunu, önce anayasa, sonra yasa, sonra da tüzük ve yönetmeliklerin çıkarıldığını vurgulayan Anadol, "Ne zamandan beri atın önüne araba konuluyor, ne zamandan beri yasa çıkmadan yönetmelik hazırlanarak yasaya uygun olması gereken yönetmeliklere uygun yasa çıkartılmaya çalışılıyor" dedi.
Yoğun tartışmalar arasında gözden kaçan durumların olduğunu belirten Anadol, "Önce Sayın Başbakanı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıldönümü ve ulusal bayram olan 29 Ekim'de Amerika'ya çağırdılar. '29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, bilmiyor musunuz?', diyemedi sayın Başbakan. Bu onur kırıcı davate onurlu bir devletin vereceği onurlu bir yanıtı veremedik. Ne oldu bittiyse sanırım gezi 7 Aralık'a ertelendi. 7 Aralık'tan evvel iki şey kotarılmak isteniyor. Biri, yine ulusal değerlerimize ters düşen 10 Kasım'da tartışılacağı söylenen 'açılım', ikincisi GDO. ABD'ye iki paketle gidecek Recep Tayyip Erdoğan. Bir paket açılım politikası, ikinci paket de GDO. Bunları paket olarak götürüp Obama'ya hediye edecek Sayın Recep Tayyip Erdoğan. GDO tartışmalarının bu kadar yoğunlaşmasının en önemli sebebi budur" ifadesini kullandı.
Yargıya gidilecek
Hükümetin yönetmelik konusunda ısrarlı olması durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine Anadol, gerekli hukuksal girişimlerde bulunacaklarını söyledi.
Anayasa Mahkemesine çok sayıda yasanın iptali için başvurmak durumunda kaldıklarını belirten Anadol, "Şimdiye kadar yasalarla uğraşıyorduk, şimdi yönetmeliklerle uğraşıyoruz. Mecliste yönetmelik tartışılıyor. Meclis yasa çıkarır. Türkiye'nin bu duruma gelmesi Türkiye demokrasinin içine düştüğü kötü durumu gösteren somut bir örnektir" dedi.
"Ulemaya sorsun"
Komisyonun değerlendirmesi konusunda bilgi veren Komisyon Başkanı Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise toplumun GDO konusunun iyi bilinmediğini, GDO'nun tarımda melez hibrit tohumdan farklı olduğunu, GDO ile bir canlı türünden başka bir canlıya gen aktarılarak yeni bir canlı oluşturulduğunu belirtti.
Çıkarılan yönetmelikle AB ülkelerine sokulması yasaklanan gıdaların Türkiye'ye girmesinin serbest bırakıldığını kaydeden Ergin, "Hükümet aslında yönetmelik çıkararak yıllardır Türkiye'ye girdiğini inkar ettiği ancak ülkemize ithal edildiği bilinen GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye girişine yasallık kazandırıyor. Eğer Sayın Tarım ve Köyişleri Bakanı'nın söylediği amaç GDO'lu ürünlerin ülkeye girmesini yasaklamak ise bunun için beş sayfalık yönetmelik yerine tek maddelik yasa çıkarılarak (GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye girmesi yasaktır) demek yeterli olurdu" diye konuştu.
Yönetmeliğin üstünkörü çıkarıldığını savunan Ergin, yönetmelikteki ceza düzenlemelerinin eski tarihli yasalara dayandırıldığını, 10 milyar TL olarak ifade edilen ve uygulanması mümkün olmayan cezaların söz konusu olduğunu kaydetti.
Ergin, insan bünyesinde kuşaklar boyunca olumsuz etki yaratmayacağı kanıtlanmadan GDO'lu ürünlerin Türkiye'ye girişine izin verilmemesi gerektiğini belirtti.
Konunun etik ve dinsel yönünün de bulunduğunu kaydeden Ergin, "Bu gıdalar insan eliyle doğal yapıları değiştirilen gıdalar olduğu için toplumun önemli bir kesimince etik bulunmadığı gibi, dini açıdan da sakıncalı görülüyor. Sayın Başbakan'a tavsiyemiz bu gıdaların dini açıdan sakıncalı olup olmadığını ulemaya sormasıdır" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ise GDO'ların sakıncaları anlatarak, Türkiye'de üretimine kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini söyledi. Baytok, yerli tohumların korunarak, tescil edilmesinin önemine işaret etti. CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan da dünyada GDO üretmeye ihtiyacı olmayan tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.