Başbakan Erdoğan, Arap Ligi'ni oluşturan dost ve kardeş ülkelerin bu önemli forumda Türkiye'yi de aralarında görmek istemelerinin gelişen Türk-Arap işbirliğinin somut bir tezahürü olarak gördüğünü belirterek, "Türkiye olarak Arap Ligi'ni bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın tesis edilmesinde temel bir aktör olarak algılıyor ve işbirliğimizin geliştirilmesine önem veriyoruz. Yakında yasal çerçevesi tamamlanacak olan Türk-Arap Forumu'nun bu anlamda çok faydalı olacağını düşünüyoruz" dedi.
Orta Doğu'nun önemli bir dönemeçten geçtiğini ifade eden Erdoğan, soruların iyice ağırlaştığını ve bölge halklarının derin bir karamsarlığa kapıldığını dile getirdi. Erdoğan, ancak son dönemde bölge ülkelerinin kendi sorunlarını daha fazla sahiplenmeleri, ortak sorumluluk bilinciyle ve dayanışma içinde hareket etmeleri neticesinde sorunların çözümlenmesi yönünde yeni fırsat pencerelerinin aralanmaya başladığını vurguladı. Erdoğan, bu bakımdan Filistin meselesi ile ilgili olarak kaydedilen son gelişmelerin büyük önem taşımakta olduğunu ve Filistinli gruplar arasında sağlanan Mekke Mutabakatı ve ardından kurulan Ulusal Birlik Hükümeti'nin bölgeye yeni bir umut aşıladığını söyledi.
ARAP BARIŞ PLANI ÖNEMLİ BİR GİRİŞİM
Ulusal Birlik Hükümeti'nin Filistin'de birlik ve beraberliği yeniden tesis etmesi ve halkın sıkıntılarına eğilme temennisini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Hepimizin arzusu, hükümetin her şeyden önce Filistin halkının beklentilerine cevap verebilmek amacıyla gerçekçi adımlar atmasıdır. Diğer taraftan, uluslar arası toplum da yeni Filistin hükümetine karşı önyargısız ve teşvik edici bir tutum benimsemelidir. Bu çerçevede İsrail'e atacağı adımlar karılığında somut bir barış perspektifi ve siyasi ufuk sunan Arap Barış Planı'nı Arap-İsrail ihtilafının çözümü yolunda önemli bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Bu zirve kapsamında Filistin Ulusal Birlik Hükümeti dâhil, Arap Ligi'nin tüm üyelerinin bu plana bağlılıklarını teyit etmelerinin uluslar arası toplumun desteğinin sağlanması bakımından da yararlı olacağını düşünüyoruz" dedi.
KONUŞMAYI TALABANİ DE İZLEDİ
Irak'taki durumun vehametini koruduğunu belirten Erdoğan, Irak'ta her gün onlarca insanın hayatını kaybetmesinin herkesin kanıksadığı olağan bir durum haline geldiğini söyledi. Erdoğan, "Artık içinde bulunduğumuz bu hareketsizlikten, bu duyarsızlıktan kurtulmalı, bu tehlikeli gidişata dur demek için işbirliğimizi artırmalıyız. Irak'ta istikrar ve güvenlik mümkün olan en kısa zamanda sağlanmalıdır. Irak'ın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, hudutların güvence altına alınması bölgemizin barış ve istikrarı açısından hayati derecede önemlidir. Irak'ın bölünmesi ihtimali tüm bölge için kabul edilmez bir felaket senaryosu oluşturmaktadır. Onun için, Irak'ta gruplar kader birliği yapmaya ve milli gündem etrafında birleşmeye teşvik edilmelidir. Tüm Iraklıları kucaklayan ve tüm Iraklılar tarafından kucaklanan güçlü bir merkezi hükümet Irak'ta iç barış ve istikrarın en temel şartıdır. Bu bakımdan, Kerkük'ün konumu özel bir önem taşımaktadır. Irak'ın küçük bir modelini oluşturan Kerkük'te cereyan edecek olumsuz gelişmeler, Irak ve ötesinde sarsıcı etkilerde bulunacaktır" diye konuştu.