Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8549
EURO
43,6389
IMKB
9.668,000
ALTIN
4.020,840
 
Hava Durumu ANKARA
7 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERGENEKON OPERASYONUYLA BENİ DEŞİFRE ETTİNİZ!
ERGENEKON OPERASYONUYLA BENİ DEŞİFRE ETTİNİZ!
 
2. Ergenekon davasında tutuklu olarak yargılanan Öcalan'ı İmralı'da sorgulayan emekli Albay Atilla Uğur "Ben örgüt üyesiysem Jandarma Genel Komutanlığı da örgütün kendisidir" diyerek savunmasına başladı.
 
6.11.2009 - 00:50

Uğur, Öcalan'ı İmralı'da sorgulayan kişi olarak 1999 yılından bu yana PKK tarafından kimliğinin araştırıldığını ancak Ergenekon operasyonu ile kimliğinin deşifre olduğunu açıkladı

İkinci 'Ergenekon' davasının 14. duruşması başladı. Duruşmada sorgusuna başlanan emekli Albay Atilla Uğur "ben örgüt üyesiysem Jandarma Genel Komutanlağı da örgütün kendisidir" diyerek kendisini savunmaya başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salondaki duruşmaya, gazeteci Tuncay Özkan, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu tutuklu 49 sanık katıldı. Tutuklu yargılanan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Durmuş Ali Özoğlu ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada, tutuksuz yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile Hüseyin Vural Vural, İlyas Çınar ve Emin Şirin de hazır bulundu.

Geçen duruşmada iddianamelerin okunması tamamlandığı için 20 Temmuzda yargılanmalarına başlanan tutuklu sanıkların sorgu ve savunmalarının alınması aşamasına gelindi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ikinci iddianamenin tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur'u, duruşma salonundaki kürsüye çağırdı.

BEN ÖRGÜT ÜYESİYSEM JANDARMA KOMUTANLIĞI ÖRGÜTÜN KENDİSİ

İkinci 'Ergenekon' davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hasan Atilla Uğur, 'Eğer benim bir istihbarat görevlisi olmam, kamu hizmetinin gereği olarak hiyerarşik yapı içerisinde bulunmam, örgüt üyeliği veya örgüt yöneticiliğine gerekçe gösterilecekse, Jandarma Genel Komutanlığı, dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin, örgütü oluşturması ve mensuplarının da üye veya yöneticileri olması gerekir' dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasında, emekli Albay Uğur, 51 sayfalık yazılı savunmasını zaman zaman Power Point sunumundan da destek alarak yapmaya başladı.

BU REZİLLİĞİN HESABINI BANA KİM VERECEK

Meslek hayatını, terör örgütleriyle mücadele ile geçirdiğini ve terör örgütlerinin hedefi olan bir insan olarak, terörist suçlaması ile Türk adaletinin önünde bulunmaktan üzüntü duyduğunu ifade eden Uğur, 'Bu trajikomik linç kampanyası elbette bağımsız Türk yargısı önünde hak ettiği cevabı alacaktır. Ancak, bu süreçte benim, ailemin ve çevremdeki birçok insanın çektikleri rezilliklerin ve mağduriyetlerin hesabını kim ya da kimler verecektir?' diye sordu.

Emekli Albay Uğur, 1979 yılında Kara Harp Okulundan mezun olduktan sonra, çeşitli kurs ve görevlerin ardından, Tunceli'nin Hozat ilçesinde komando bölük komutanı olarak görevlendirildiğini, o yıllarda bölgenin TİKKO ve DHKP-C terör örgütlerinin faaliyet alanlarında olduğunu ve kendisinin de bu örgütlerin ölüm listesinde yer aldığını söyledi.

"ÖCALAN BİZZAT ÖLDÜRÜLMEM TALİMATINI VERDİ"

Sanık Uğur, 1993 yılında Kızıltepe Jandarma Komutanlığına atandığını, silah arkadaşlarıyla birlikte, emniyet ve yargı mensupları ile omuz omuza mücadeleye başladığını ifade ederek, şöyle devam etti:

'Kızıltepe halkının desteği ile bölücü terör örgütüne kısa zamanda büyük darbeler vurdum. Geçtiğim yollara mayınlar döşediler, pusular kurdular, ama yılmadım. Oturduğum lojmanı basıp roketlediler, eşimi ve çocuğumu banyo koridoruna yatırarak kurtardım, yine de geri adım atmadım. Terör örgütü, sözde GAP eyaletini lav etmek zorunda kaldı. Defalarca tehdit edildim, o dönemde adı Med TV olan televizyonlarında ve adı Özgür Gündem olan gazetelerinde sürekli hedef gösterildim. Yıllar sonra terörist başını İmralı Adası'nda sorguladığım dönemde kendisine 'sözde GAP eyaletini neden lav ettiğini' sorduğumda, 'Kızıltepe, Ceylanpınar ve Viranşehir bölgesi bizim için çok önemli idi. Zengindi, ayrıca katılımın en yoğun olduğu yerdi. Ama çok kayıp verip halkın desteği azalınca hesap sordum. Eyalet komutanı Kızıltepe'deki yüzbaşının halkı aleyhimize döndürerek kendilerine büyük darbeler vurduğunu söyleyince, o yüzbaşıyı bir şekilde giderin yani öldürün talimatı verdim, defalarca denediler, ama başaramadılar, ben de GAP eyaletini lav edip daha küçük ölçekli Ruha eyaletine bağladım' dedi.

'ÖCALAN'IN SORGUSUNU YAPTIM'

1999 yılının Şubat ayında terörist başının sorgulanması görevini, devletim bana ve arkadaşlarıma verdi. Yıllardır ülkeme büyük zararlar veren, binlerce şehidin kanına giren, binlerce gazinin hayatını karartan, bölge halkına dünyayı zehir eden bölücü terör örgütünün elebaşı bana teslim edilmişti. Elbette bu büyük bir onurdu. İmralı'daki görevimi de başarı ile tamamladım. Daha sonra terörist başının, avukatlarına defalarca 'Beni sorgulayan kim, adını öğrenin' şeklinde talimatlar verdiği bilgisini aldım. Devletim ve şahsım, bu konuyu yaklaşık 10 yıl gizli tutmayı başardık. Ta ki bu dava ile gözaltına alınıncaya kadar bu konu gizli kalabildi. Ciddi devlet anlayışının da gereği zaten buydu. Ancak bu gözaltından sonra tamamen deşifre oldum.'

Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, yargılanmasının sebebinin DHKP-C, PKK ve Hizbullah terör örgütlerine vurduğu darbeler olduğunu öne sürerek, emekli olduktan sonra savunma sanayi alanında eşinin adına şirket kurduğunu ve tanıdığı emekli astsubay ve emekli bankacı arkadaşlarıyla birlikte çalışmaya başladıklarını, arkadaşlarına maaş bile veremediğini, bu nedenle 6 ay sonra şirketi kapattıklarını söyledi.

'VERİLEN EMİR SUÇ TEŞKİL ETMEDİĞİ SÜRECE YAPILIR'

13 yıldır özel koruma statüsünde olduğunu ve 2002 yılında Jandarma Genel Komutanlığı Teknik İstihbarat Daire Başkanlığı görevine atandığını belirten Uğur, savunmasına şöyle devam etti:

'2002 yılında mülkiye müfettişi Refik Ali Uçarcı, İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Halil Helvacıoğlu tarafından, birtakım yolsuzluklarla ilgili bilgi vermek amacı ile bana gönderilmiş bir kişidir, kendisinin uzunca anlatımları emirle kayda alınmış ve resmi üst yazı ile istihbarat başkanlığına sunulmuştur. Ayrıca dönemin Keçiören Belediye Başkanı ile yaptığım görüşme, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'un emirleri ile aslında İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz tarafından yapılması gereken fakat kendisi o gün karargahta bulunmadığı için benim tarafımdan yapılan görüşmedir. Ancak bu görüşmeyi iddianameden okuduğumda, araya abuk sabuk cümle ve kelimeler sıkıştırıldığını gördüm. Verilen emir, suç teşkil etmediği sürece yapılır. Verilen emirlerin amacı ve niyeti ast tarafından komutana sorulamaz. Askerliğini yapan herkes bunu bilir.'

Kendisine isnat edilen suçun, 'Silahlı terör örgütü yönetmek' olduğunu hatırlatan Uğur, şunları söyledi:

'Örgüt, soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki olmalıdır. Bu hiyerarşik ilişki dolayısı ile örgütün, mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini taşıması gerekmektedir. Örgütün varlığı için, suç işlemek amacı etrafındaki fiili birleşme olması gereklidir. Örgütün niteliği itibarı ile devamlılık arz etmesi gerekmektir. Kurulduğu iddia edilen örgütün, bana isnat edilen 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' eylemlerini gerçekleştirebilecek üye sayısına, araç ve gerece sahip olması ve kurulduğu iddia edilen örgütün amacının bu suçları işlemek olması ve benim de bu örgütün üyesi veya yöneticisi olmam gerekmektedir. Ben 2003-2004 yıllarında iki ayrı istihbarat başkanının ve iki ayrı Jandarma Genel Komutanının emrinde, kanun, yönetmelik ve yönergelerde açıkça belirtilen görevleri yapmakla yükümlüydüm ve yaptığım kutsal yemine bağlı kalarak, bana verilen görevleri yapmaya gayret ettim.

MENSUBU OLDUĞUM KUTSAL OCAKTAN BAŞKA ÖRGÜTÜM YOKTUR

Eğer benim bir istihbarat görevlisi olmam, kamu hizmetinin gereği olarak hiyerarşik yapı içerisinde bulunmam, örgüt üyeliği veya örgüt yöneticiliğine gerekçe gösterilecekse, Jandarma Genel Komutanlığı, dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin, örgütü oluşturması ve mensuplarının da üye veya yöneticileri olması gerekir. Yani örgüt varsa, bütün Jandarma Genel Komutanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının tamamı üyelik ve yöneticilikten yargılanmalıdır. Mensubu olmaktan onur duyduğum Jandarma Genel Komutanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini suça konu örgüt olarak nitelemek zaten başlı başına suç oluşturacaktır. Benim mensubu olduğum kutsal ocaktan başka, içerisinde bulunduğum bir örgüt yoktur.'



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


50 BİN KİŞİLİK YENİ BİR SİLAHLI KUVVET KURULACAK!

TÜBİTAK DİNLEME YAPILAMAYAN TELEFON ÜRETTİ

ELEKTRİK DAĞITIM DEVRİNDE DENİZ FENERİ PARMAĞI
»  SÜREKLİ YANLIŞ BİLGİ YAYAN PROF ?
»  CHP:" GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ POLİTİKACILAR"
»  ÇAĞRI MERKEZLERİ KAZIĞINA BAKAN UYARISI!
»  TİB'DEKİ 4,5 SAATLİK ARAMA SONA ERDİ
»  PKK İZLEMESİNDE 24 İNSANSIZ HAVA ARACI
»  DOMUZ GRİBİ AŞISI ŞEYDA HEMŞİREYİ DE HASTANELİK ETTİ
»  AİHM İŞİNE GELMEYEN KARARI KALDIRMADI
»  YUNAN GEMİSİNİ KORSANLARDAN MEHMETCİK KURTARDI
»  YÜZSÜZ İHBARCI SUBAY KİM?
»  BÜTÇE'DE KÜRTÇÜLÜK KAVGASI!
»  BÜYÜKANIT'TAN ŞOK SÖZLER!
»  CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN ALEVİ AÇILIMI
»  ERDOĞAN'DAN PAPANDREU'YA MEKTUP
»  MHP'DE BAHÇELİ'YE İSYAN
»  CİNDORUK'UN ANAP SELAMI MAHKEMELİK OLDU!
»  HER YERDEN ÖLÜM HABERİ YAĞIYOR
»  GÜLER ZERE'Yİ AFFETTİRECEK RAPOR KÖŞK'TE
»  UĞUR MUMCU VAKFI'NA BASKIN YAPAN POLİSLER NERENİN POLİSİ?
»  GÜL'E, TUNCELİ'DE SICAK KARŞILAMA
»  MHP'DE BİN 255 DELEGE OY KULLANACAK
»  FLAŞ.. İKİ GÜNDE DOMUZ GRİBİNDEN SEKİZ KİŞİ ÖLDÜ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.