Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
39,0806
EURO
44,1709
IMKB
9.178,000
ALTIN
4.139,460
 
Hava Durumu ANKARA
9 / 24 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
KEMAL GÜRÜZ'ÜN AĞLAMAK İSTEDİĞİ AN!
KEMAL GÜRÜZ ÜN AĞLAMAK İSTEDİĞİ AN!
 
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Prof. Dr. Kemal Gürüz, gözaltı sürecinde kendisini en üzen şeyin parmak izinin alınması olduğunu belirterek, ‘O anda içimden ağlamak geldi. Bir terörist gibi, bir suçlu gibi parmak izimin alınması beni yaraladı. En çok buna içerledim’ diye konuştu
 
18.1.2009 - 08:57
Ergenekon soruşturması çerçevesinde yapılan gözaltıılarda en çok tartışılan görüntü, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e aitti. Prof. Dr. Gürüz ’ün Gözaltına alınırken bir emniyet görevlisi tarafından başına bastırılarak arabaya sokulması, yadırgandı, tepkiyle karşılandı. Bu görüntü üzerine gözaltına alınma usulü tartışmaya açıldı.

Prof. Dr. Gürüz ’le soruşturmanın içeriğini değil ama usulünü konuştuk. Bu konuda sorularıma şu yanıtları verdi:

‘ O memura bir şey demem’

Sayın Gürüz , son Gözaltılarda en çok size ilişkin fotoğraf tartışıldı. Arabaya binerken bir emniyet görevlisinin başınızı bastırması çok yadırgandı, tepki topladı. O anda neler hissetiniz?

- Doğrusu o anda dikkatimi bu davranışa verecek durumda değildim. Arabaya binerken daha farklı şeyler düşünüyordum. Hızla yapılan bir hareketti herhalde. Ama ben bu hareketi yapan emniyet memuruna bir şey demem. Benim muhatabım onlar değil. Nihayet aldıkları emirleri uyguluyorlar, görevlerini yapıyorlar.

Ama o görüntünün doğmasına neden olanlar düşünmeli, onlar utanmalı. O kararı verenler, beni o duruma düşürenler sorumluluk hissetmeli. Ne yaptıklarını bir daha düşünmeliler. Bu nedenle ben o polis memurlarına kırgın değilim. Bu, onların kararı değil.

‘İçimden ağlamak geldi’

Gözaltı sürecinde size en çok etkileyen, en çok üzen ne oldu?

- Birçok şey oldu. Ama beni en çok üzen parmak izimin alınmasıydı. O anda çok üzüldüm, çok kırıldım, içimden ağlamak geldi, belki doluydum. Böyle bir terörist  gibi, bir suçlu gibi parmak izimin alınması beni yaraladı. En çok buna içerledim. Bütün ömrünü devlet ve millet hizmetinde geçirmiş biri olarak, bu ağrıma gitti.

‘Uyuyamadım, yiyemedim’

Gözaltı koşulları nasıldı? Nasıl bir yerde kaldınız?

- İstanbul’da kaldığımız yerde iki tip oda vardı. Bir tipi üç kişilikti. Üç duvarında üzerinde plastik şilteler olan sedir var. Dördüncü duvar parmaklıktan oluşuyor. Bir de tek kişilik daha küçük, içinde iki basit yatak olan oda tipi vardı. Ben tuvaletin karşısına denk gelen bu üç kişilik odayı tercih ettim.
Erdal Şenel Paşa ve Dalan’ın şoförüyle kaldık. Odaların koşulları iyiydi ama insanın psikolojisi farklı oluyor. Doğrusu ben üç gün boyunca uyuyamadım, yiyemedim, içemedim. İnsanın psikolojisi yemeye, içmeye, uyumaya uygun olmuyor.

Sürekli düşünüyorsunuz. Günde üç öğün gayet iyi yemek veriyorlar. Olmadığından veya kalitesi kötü olduğundan değil. Ama yemek, içmek, uyumak psikolojik olarak mümkün olmuyor. Yoksa koşullar iyiydi. Ama ben uyuyamadım. Tam uykuya geçeceğim zaman aklıma bir şey geliyor, bu nedir, nasıl böyle olur, diye düşünüyorum ve uykum dağılıyor.
Kabullenmek zor tabii. Hatta bazen insan kendinden kuşkuya düşüyor, acaba diye düşündüğüm oldu ben bir şey yaptım da haberim mi yok.

Ne gibi kuşkular geçti aklınızdan?

- Ne bileyim örneğin insan düşünüyor acaba benim bulunduğum bir ortamda Veli Küçük mü vardı? Ben hiç Veli Küçük’le karşılaşmadım ama olur ya bir yerde o da vardır, benim haberim yoktur. Veya gerçekten ben bir şey yaptım da hatırlamıyor muyum, diye düşünüyor insan. Hep böyle düşüncelerle uyumak mümkün olmuyor.

‘Tıraş imkânı yok’

Çıktığınızda biraz sakallı gibi görünüyordunuz. Tıraş olmak istemediniz mi?

- Hayır, istememekten değil, tıraş olma imkânı yok. Tıraş malzemesine izin vermiyorlar. Acaba tıraş olmak istediğimi bildirseydim, o imkânı sağlarlar mıydı bilmiyorum, belki sağlarlardı.

İlaç kullanmak zorunda olanlar için nasıl bir yöntem uygulanıyor?

- Kullandığınız ilaçları alabiliyorsunuz. Ancak ilaç saatinde tek tek getiriyorlar. Zaten her gün adli tabibe götürüyorlar, sağlık kontrolünden geçiyorsunuz. Bir şikâyetiniz olup olmadığını soruyorlar. İlaçlarınız için galiba reçete istiyorlar. İlaçlarınızı öyle alabiliyorsunuz. Sigara içirmiyorlar. Ama bir havalandırma yeri var. İstendiğinde oraya çıkabiliyorsunuz, sanıyorum.

‘Polis çok nazikti’

Nezarethanedeki görevlilerin tutumu nasıldı? İfade alan polis yetkilileri hakkında izlenimleriniz neler?

- Polis çok nazikti. Nezarethanedeki polis memuru çocuklar çok saygılı ve yardımsever davrandılar. Hatta sabah poğaçalarını ikram ettiler, çaylarını ikram ettiler. Bir ihtiyacımız olup olmadığını sürekli sordular. Gayet nazik gayet saygılı davrandılar.
İfadeyi alan polis yetkilileri de çok nazik ve saygılı konuşup, davrandılar. İfadeyi alanlar çok zeki, birikimli kişilerdi. İfadenin bir aşamasından sonra artık bir sohbete, neredeyse bir derse dönüştü. O kadar ince ve saygılı bir tutum içindeydiler.

Hangi koşullarda ifadeniz alındı ve ne kadar sürdü?

- Kaldığımız yerin üst katında ifade verdim. Cumartesi akşam 21.00’de başladı ertesi sabah 7.30’a kadar sürdü. Koşullar gayet iyiydi. İfadeyi alanlarla ilgili en küçük bir rahatsızlık yaşamadım, hissetmedim.

‘Savcılar da yetenekli’

Daha sonra savcılara da ifade verdiniz. O aşama nasıldı?

- Savcılar da tıpkı ifade alan polisler gibi çok yetenekli, bilgili ve saygılı kişilerdi. Çok yetenekli olduklarını gördüm. Bu Türkiye için iyi bir şey. Bu işleri konularına hakim, bilgili, yetenekli polis ve savcıların yapması Türkiye için taktir edilecek bir durum.

‘Gazetecilerle de görüştüm’

Telefon konuşmalarınızın kayıtları önünüze konduğunda neler hissettiniz?

- Doğrusu kırgınlık hissettim. Benim gibi ömrünü devlet hizmetinde, millet hizmetinde geçirmiş biri için kolay bir şey değil. Benim telefonlarımın dinlenmesini beklerdim de, bunu Türk devletinin yapacağı hiç aklıma gelmezdi. Buna çok üzüldüm, çok kırıldım.

Bütün telefon konuşmalarınız dinlenmiş mi? Daha çok hangi nitelikte konuşmalardı?

- Günlük, olağan konuşmalar. Arkadaşlarımla, daha çok üniversite camiasından arkadaşlarla, gazetecilerle yaptığım konuşmalar. Bir özelliği yok. Benim her zaman yaptığım konuşmalar. Arkadaşlarla dertleşmişiz, görüşlerimi söylemişim. Veya gazeteci arkadaşlar bir şey sormuşlar, cevap vermişim.

Görüşümü söylemişim. Bir konuya dikkatlerini çekmişim. Zaten ben YÖK Başkanı olarak görev yaptığım zamanda da bu tür görüşmeler yapardım. Ben Türkiye’de üniversite sorununu, yükseköğrenim konusunu en iyi bilenlerden biriyim. Bu konuda benim konuşmam kadar doğal ne olabilir.

Ayrıca bu konularda konuşmayı sürdüreceğimi de söyledim. Bu benim alanım. Yükseköğrenim konusunda kitaplarım var, önerilerim var. Benim mücadelem, çağdaş bir yükseköğrenim sistemi içindir. Bu konu Malezyalılara bırakılamaz.

Malezyalılardan kastınız nedir?

- Şimdi YÖK’ü yöneten hatta ülke yönetiminde etkili olan Malezya eğitimli, oradaki modellere özenenleri kastediyorum.

‘Basın yoluyla darbe hazırlığı’

Size yöneltilen suçlamalar neydi?

- Resmi olarak bana yöneltilen üç suçlama vardı: Terör örgütüne üye olmak, bu örgütün üniversitelerde yapılanması için görev almak ve basın yoluyla darbe ortamı yaratmak. Benim bu suçlamalarla bir ilgim olamaz. Ben, 27 Mayıs nedeniyle burs kaybetmiş bir öğrenciyim.
Benim darbeyle marbeyle ne işim olabilir? Zaten darbe girişimleri olduğu iddia edilen 2004-2005 yıllarında ben ABD’de hocalık yapıyordum. Kitap yazıyordum. Ben darbeyle niye uğraşayım? Suçlanan Şener Eruygur Paşa’yla iki defa görüşmüşlüğüm var, hatırladığım kadarıyla o da görevden ayrılırken, ‘Allahaısmarladık’ demek için.

Beşir Atalay faktörü

İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı, Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğü’nden sizin aldırdığınıza da atıf yapan yorumlar yapıldı?

- Ben hiç öyle düşünmedim, düşünmüyorum. O konudaki belgeler, bilgiler vardır, açıp bakabilirler. Ben görevimi yaptım. Rektör yardımcısı olan bir öğretim üyesinin eşi çarşaflıydı. Meslekten çıkarılmış. Bu doğal çünkü çarşaflı öğretim üyesi olmaz. Ben yasaları uyguladım, görevim oydu.

‘Çetelerin elleri kırılsın’

Ergenekon soruşturması kapsamında birçok silah, cephane, krokiler, suikast planlarının bulunduğu da basına yansıdı. Soruşturmanın bu yönüyle ilgili düşünceniz nedir?

- Çeteler varsa elbette hepsi bulunsun, yargı önüne çıkarılsın, temizlensin. Başka ne düşüncem olabilir. Çeteler varsa elleri, suikast planları yapanlar, eylem planları yapanlar varsa elleri kırılsın. Daha ne diyeyim? Bizim çetelerle, silahla, bombayla ne işimiz olabilir?

Haber: Milliyet


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


MHP YÖNETİCİLERİNİ DE ERMENİ DİYE FİŞLEMİŞ!

ERSÖZ'ÜN EŞİ DİNLEME KAYITLARINI YALANLADI

MESUT YILMAZ'DAN ASKER VE POLİS'E SİTEM
»  "TSK'YI BÖLMEK" SUÇU TAKİP EDİLMEYECEK Mİ?
»  18 AYDA 1 TRİLYON KAR EDEN MÜTHİŞ TÜRK!
»  EMEKLİ TUĞGENERAL ERSÖZ, HASTANEYE KALDIRILDI
»  FLAŞ..FLAŞ.. İSRAİL NİHAYET ATEŞ KES KARARI ALDI
»  TUĞGENERAL ERSÖZ,KALP KRİZİ GEÇİRDİ
»  ASGARİ ÜCRET KADAR DOĞALGAZ FATURASI
»  "MHP: "TRT HALKIN ARASINA ETNİK FİTNE SOKUYOR"
»  "TRT HABERCİLİĞİN TÜM KURALLARINI İHLAL ETTİ"
»  KILIÇDAROĞLU'NDAN İSTANBUL SU SAYACI VURGUNU
»  "VAHİM" OLDUĞUNUN ANCA FARKINA VARDI!
»  "BU İKTİDARA DERS VERİLMELİDİR"
»  GÖZALTI VE TUTULAMA CEZAYA DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ
»  "UYANABİLDİNİZ Mİ?"
»  BAHÇELİ'DEN ERDOĞAN'A : “SEN NASIL BAŞBAKAN OLDUN?”
»  ÖZOK'DAN ERDOĞAN'A "MAKAM ARACI" TEPKİSİ
»  "ERGENEKON İÇİN TBMM'DE ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULSUN"
»  8 İLİN ADAYI BELLİ OLDU
»  BARZANİ VE TALABANİ HAİNDİR!
»  TRT'DEN GÜNEYE PARA VERME YANITI
»  ÇÖMEZ 184 ÜLKEDE ARANACAK
»  KIVRIKOĞLU:GÜNEY'İN AKLİ DENGESİ BOZUK
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.