MUSTAFA MUTLU
AKP, Anayasa’nın bazı maddelerini değiştirmek için düğmeye bastı...
Bizzat Devlet Büyüğü’nün açıklamasına göre, değişiklik önerileri bu ay içinde Meclis’e gelecek...
Değişikliklerin halk oylamasına, yani referanduma götürülmesi için 337 milletvekiline sahip olan AKP’nin 7’den fazla fire vermemesi gerekiyor...
Eğer fire sayısı 7’yi aşarsa; devreye BDP’nin (yani eski DTP’li milletvekillerinin) girmesi gerekiyor...
İşte; o zaman da işlerin iyice karışması kaçınılmaz gibi görünüyor!
***
Çünkü o aşamada...
Eski DTP’liler, kendi anayasa değişiklik taleplerinin de pakete eklenmesini isteyecekler...
Peki nedir onlar?
Şu günlerde konuşulduğu gibi sadece “seçim barajının indirilmesi” değil elbette...
Anayasa’nın “değiştirilemez” ilk 4 maddesinin değiştirilmesi...
Diyecekler ki:
“Türkiye Devleti bir Cumhuriyet’tir şeklindeki ilk madde,” Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına dayanan özgürlük ve adalet değerleri üzerine kurulu laik demokratik sosyal hukuk devletidir” olmalı...
“Türkiye Cumhuriyeti (...) Atatürk milliyetçiliğine bağlı (...) demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” şeklindeki ikinci madde, “Türkiye Cumhuriyeti farklı kimlik kültürlerden oluşan ayrılmaz bütündür” olarak değiştirilmeli.
“... Dili Türkçe’dir. Bayrağı, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Marşı İstiklal Marşı’dır” şeklindeki üçüncü madde, “Resmi dil Türkçe’dir. Herkes kamusal ve özel işlemlerinde ana dillerini kullanma hakkına sahiptir” diye düzenlenmeli...
Ve...
İlk üç maddenin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini öngören dördüncü madde yok sayılmalı...”
***
Şimdi; diyeceksiniz ki, “Canım nereden uyduruyorsun bu sözleri... Onların öyle bir talebi yok...”
Siz öyle sanın! Bugünkü BDP’li milletvekillerinin kapatılan eski partilerinin Olağan Kongresi’nin sonuç bildirgesinde aynen yazılı bu talepler!
Mardin Milletvekili Emine Ayna’nın 26 Ağustos 2007’de Adana Teşkilatı’nın kongresinde yaptığı konuşmayı da unutmayın:
“Devletin ve cumhuriyetin niteliklerinde değişiklik yapılmasının önüne geçen Anayasa’nın dördüncü maddesini değiştireceğiz. (...) Kesinlikle Meclis’in uslu çocuğu olmayacağız. Duvara açtığımız gediğin daha sonra da oluk olmasını sağlayacağız...”
***
Kısacası; bu zihniyet, AKP’ye sanıldığı kadar kolay teslim olmaz...
AKP’nin “referandum”a gitmek hayali de suya düşebilir...
***
CEVAP!
Dün; pazar günü İstanbul’da yapılan 28 Şubat’ı protesto gösterilerine polisin ılımlı yaklaşımını yazmış ve İstanbul Valisi Muammer Güler’e sormuştum:
“Sizin kurallarınız, göstericilerin siyasi görüşlerine göre değişiyor mu?”
Yanıt Vali Bey’den değil ama İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Altınok’tan geldi...
Mehmet Bey; bugüne kadar Tünel’den başlayıp Taksim’de sona eren onlarca yürüyüşe de anlayışla yaklaştıklarını belirterek, “İstanbul polisi olarak kesinlikle siyasi kaygılarla hareket etmiyoruz, etmeyeceğiz. Biz sadece yasaların gerektirdiği şekilde davranıyoruz” dedi.
Umarım; öyledir!
***
GÜNÜN SORUSU
Tekel işcileri aylardır süren direnişlerine dün ara verdiler...
Size göre bu “mola” en çok kimi sevindirmiştir?
***
Başbakan, keşke yakınlarının mal varlıklarını da açıklasaydı!
Başbakanlık Basın Merkezi, Sayın Devlet Büyüğü’nün mal beyanını açıklamış...
Buna göre taşınmaz mallarında bir artış ya da azalma olmamış, banka hesaplarındaki birikimi ise 562 bin lira artmış.
Öncelikle şeffaflığa verdiği önem için kendisini kutlarım.
Ama; şeffaflık yarım olmaz...
Keşke; mal varlığı beyannamesinde eşi ve birinci dereceden diğer akrabaları için bildirmekle yükümlü olduğu taşınır ve taşınmaz malların, mücevherlerin, banka hesaplarının da dökümünü açıklasaydı.
***
Sözüm sadece ona değil elbette:
Bütün siyasi parti liderlerini kendilerine ve birinci dereceden akrabalarına ait mal varlıklarını açıklamaya davet ediyorum.