Siyasete 28 Şubat post modern darbesinin müdahalesinin yıldönümünde Ankara siyaseten oldukça gergİn bir gün geçirdi.Grup toplantılarında Erdoğan ve Kılıçdaroğlu birbirlerine yönettikleri sert eleştirilerle polemiğe girdiler. Kalınbağırsağından geçirdiği ikinci ameliyattan sonra AK PArti grubunda konuşan Başbakan Erdoğan sakin bir görüntüyle sert mesajlar verdi. Son üç gün içinde iki kurultay gecirerek partiye damgasını vuran Kemal Kılıçdaroğlu ise kurultay heyecanını parti grubuna taşıdı.
ERDOĞAN 28 ŞUBAT KARA BİR LEKEDİR
Erdoğan geçtiğimiz yıl 27 Şubat’ta hayatını kaybeden eski Başbakan Necmettin Erbakan’ı da konuşmasında andı. Grup toplantısının 15 yıl önce meydana gelen 28 Şubat olayları ile aynı güne denk geldiğinin altını çizerek 28 Şubat sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan “28 Şubat Olayı demokrasi tarihimize kara bir leke olarak yazılmış, bir demokrasi faciası olarak, postmodern bir müdahale olarak zihinlere kazınmıştır” dedi.
KILIÇDAROĞLU “GİTTİN ERBAKAN’I ARKADAN HANÇERLEDİN”
Başbakan’ın 28 Şubat nedeniyle yaptığı konuşmalara yanıt veren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“28 Şubat dolayısıyla epey konuşmuş, 28 Şubat oldu biz mağdur olduk… İnanıyor musunuz, ne dedik tam bir yalan makinesi, tam bir yalan makinesi yani 28 Şubat’ta sen mi ödedin bedeli, eğer bir mağdur arayacaksan, yüzüne karşı postmodern bir darbe yapıldıysa onun mağduru rahmetli Erbakan’dır, yüzüne karşı yapıldı sen ne yaptın, gittin Erbakan’ı arkadan hançerledin. Kalkmış ahlak dersi veriyorsun. Sen kendi liderini arkadan hançerleyen adamsın, Erbakan’dan helallik istedin mi sen önce onu söyle, o sana hakkını helal etti mi? Şimdi kalkmış ben 28 Şubat’ta mağdur oldum geç onları, 28 Şubat seni başbakan yapmak için yapılan bir manevraydı. El bebek gül bebek sizi aldılar, aldılar seni hazırladılar getirdiler.”
ERDOĞAN: DEMOKRASİYİ KURULTAYLARDA HATIRLARLAR
Demokrasiye bu kadar aşıktınız da 28 Şubat’ta neredeydiniz. Bu kadar tutkundunuz da 27 Nisan’da neden sesiniz soluğunuz çıkmadı. Hatta o kadar ileri gittiniz ki ‘Ankara’da savcılar varmış’ deriniz. Bunların demokrasi aşkı platoniktir arkadaşlar. Bunlar demokrasiyi ancak uzaktan severler. CHP’nin jetonu maalesef çok ama çok geç düşüyor. Genel başkanları itiraf etti. 40 milletvekilleri Meclis’teki oylamaya katılmayınca ne dedi. ‘Bu kadar sık meyhaneye gitmeyin’. Gidecekseniz de bari hepiniz aynı meyhaneye gidin. Yazar merhum Oğuz Atay’ın sözü. ‘Türk solu geç kalkar çünkü bir gece önce sabaha kadar içmiştir.’ Bunlar onun için geç öğreniyor. 28 Şubat konusunda 27 Şubat bildirisinde geç uyandılar. İş işten geçtikten sonra ayıldılar. Mahmurlukları geçince Ergenekon konusunda da uyanacaklar. Bize de o gün tıpkı bugün ki gibi günaydın demek düşecek. Şimdi yeni kurultaylarında kadın ve gençlik kollarını MYK’ya almış olmakla övünüyorlar. Türkiye’nin ilk partisiler. Kendilerine orada da günaydın diyorum. AK Parti’yi izlemeye devam etmelerini temenni ediyorum. Lütfedip tüzüklerimizi incelemiş olsaldılar bu kadar büyük gaf yapmazlardı.”
KILIÇDAROĞLU: DEMOKRASİ KÜFÜR REJİMİDİR DİYE YATIP GÖMLEK DEĞİŞTİRDİM DİYE KALKIYORSUN
“10 yıllık kökü var, bizim 89 yıllık tarihimizi sorguluyor” diye konuşan CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
Senin 10 yıllık kökün var. O da inkâr ediliyor, o kökünü oturuyor inkar ediyorsun sonra kalkıyorsun 89 yıllık demokrasi birikimimizi sorgulamaya kalkıyorsun. Devrimden ve demokrasiden, değişimden nasibini almamış bu sözcüklerin bilimsel olarak bile ne anlama geldiğini bilmeyenler demokrasi dersi veremezler. Demokrasi akşam demokrasi bir küfür rejimidir diye yatıp sabahleyin gömlek değiştirdim ben de demokrat oldum diyenlerin rejimi değildir. Gömlek değiştirdim, demokrat oldum. Neymiş eski gömleği yırtıp attım, ee uygulamalarına bakıyoruz o yırttığın gömleğin katmerlisini giyiyorsun şimdi sen. Demokrasi devletin giydiği kıyafet değildir, demokrasi bir devletin ruhudur. O ruhu taşımazsanız demokrat olamazsınız. Demokrat olmak için bedel ödemek gerekiyor. Demokrat olmak için 12 Eylül’den 12 Martlarda hapse girmek gerekiyor.”
ERDOĞAN “BİZ KILIÇDAROĞLU’NDAN ZİYADESİYLE MEMNUNUZ”
Kılıçdaroğlu’nun “ Başbakan 46 dakika konuştu. 45 dakikasını CHP’ye ayırdı. Bizden çekiniyor” ifadelerine de yanıt veren Erdoğan şunları söyledi:
“Aynaya bak aynayla. Millet dizi seyretmeyi bıraktı sabah akşam keyifle seni seyrediyor. Entrika, ayak oyunu, yalan, dram, komedi, aksiyon. CHP’den çekinmek için bir şeye gerek yok neden de yok. Biz Sayın Kılıçdaroğlu’ndan ziyadesiyle memnunuz. Günde 19 vakit çark eden, ayaküstü 10 yalan söyleyen, millet nezdinde tüm itibarını tüketen bir genel başkandan biz ziyadesiyle memnunuz. CHP’nin başında böyle bir genel başkan olduğu müddetçe AK Parti de gücüne güç katmaya devam edecek. Ama biz anamuhalefetin bu halde olmasından rahatsızız. Ana muhalefetin genel başkanının böyle bir ruh hali içinde olmasından rahatsızız. Biz CHP seçmeninin böyle bir genel başkana mahkûm edilmiş olmasından dolayı rahatsızız.
KILIÇDAROĞLU “ERDOĞAN’I YALAN MAKİNESİNE BAĞLASALAR 24 SAAT ÖTER"
“Bana yalancı demiş, cahil adam ne diyeceksiniz” diyen Kılıçdaroğlu, “Ben ona yürüyen yalan makinesi diyorum” dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
“Tipik örneğini vereceğim. Ne demişti, CHP’li belediyeler yaptıkları ihalelerle PKK’ya kaynak aktarıyor demişti, çık açıkla dedim, adam gibi adamsan, namuslu adamsan çık bu belediyenin ismini açıkla, açıkladı mı, çünkü yalan söylüyor.
İki, gensoru verdik, geldi mi, gelmez, çünkü yalancı adam, kaçmayıp ne yapacak, yalanı çıkacak. Buradan söylüyorum Recep Tayyip Erdoğan’ı yalan makinesine bağlasalar samimi söylüyorum 24 saat öter.”
Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/81786/siyasette_yalan_kavgasi#ixzz1niaLNSnz