TÜRKİYE, Avrupa Konseyi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Daryal Batıbay aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) "kendini yenilemesini" talep etti. Büyükelçi Batıbay, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nde yaptığı sunumda, AİHM’in yüksek tazminatlar belirlemesi nedeniyle bir "kazanç kapısı" gibi görülmeye başlandığını belirterek, "AİHM bu ekonomik kriz döneminde giderek daha da büyüyen bir endüstri yarattı" dedi.

Uzun bir süreden beri AİHM’in yarattığı içtihatlar ve uygulamalardan "şikayetçi" olan Ankara, bu kurumun giderek saygınlığını yitirdiğini düşünüyor. Bu nedenle hafta başı Strasbourg’da yapılan Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nde, AİHM’in "yeniden yapılanmasını" talep eden Ankara, böylelikle kurumda reform isteyen ilk üye ülke oldu. Batıbay, AİHM’in tazminat miktarı hükümlerinde herhangi bir standart olmadığını, herhangi bir tazmin mekanizması bulunmadığını belirterek, AİHM’in yeni bir geçim kapısı olduğunu savundu. AİHM’in uygulamaları, Avrupa Konseyi’nin 47 ülkesinin çoğunda "rahatsızlık" yaratıyor ve bu nedenle davaların hızlandırılmasını sağlayacak olan 14 nolu protokol, birçok ülke tarafından onaylanmıyordu.

Mahkeme kurallara uymuyor

Sözleşmeye göre iç hukuk yolları tükendikten sonra AİHM’e başvurulabiliyor. Bazen bu prensip hiçe sayılıyor. AİHM, birinci derece mahkeme konumuna geliyor.

AİHM çoğu zaman, bir davanın iç hukuk yollarını tükenmesinden en geç altı ay içinde başvuru yapılması ilkesini de deliyor.

Her dilde başvuru yapılabilmesi ve başvuru masrafının istenmemesi, davaların yığılmasına neden oluyor. Bu da yapıyı hantallaştırıyor.

Bilgi notu

Şikayet sayısında Rusya birinci, Türkiye ise ikinci sırada. Ancak Türkiye, "mahkum olan ülkeler" sıralamasında birinci.