İmralı'da köstebek çukuru var
img:kapat img:kapatAdada 700 güvenlik personeli gece gündüz görev yapıyor. Bunların 250’si subay. Geri kalanları ise komando er. Güvenlik donanımı açısından bir büyük savaş gemisi, bir denizaltı, 2 küçük savaş gemisi, 6 sahil güvenlik botu, 6 küçük sahil jeti bulunuyor.Görüntüdeki kısık sesli, kısa boylu ve şişman adam, yüzleri karanlıkta belli olmayan iri kıyım iki adama gizlice önemli bilgiler fısıldıyor. Hücredeki her anı saniye saniye izleniyor. Üç katlı olan cezaevi binasının içinde görev yapan gardiyanlar silahsız. Hatta binanın içine üst rütbeli bir subay dahi girse, silahını son noktada görevlilere teslim etmek zorunda!  Verilen bilgilerdeki olağanüstü durum belirginleştikçe, alttan yükselen gerilim müziği de artıyor. Tipik bir aksiyon filmi sahnesi. Binanın en alt katı tamamen etten bir duvarla örülü ve birçok elektronik cihaz yer alıyor. İkinci ve üçüncü katta ise... Önünde bir kroki yok. Tüm anlattıkları, bilgisayar gibi hafızasına depolanmış bilgilerden ibaret. Konuşurken, avucunun içi gibi bildiği cezaevi gözünde canlanıyor sanki! ...ikinci ve üçüncü katta ise, iç güvenlikle ilgili personeller ve personellere ait çeşitli malzemeler; yani binanın krokisi, bilgi deposu, bilgisayar, radar sistemleri, çeşitli ilaçların bulunduğu ecza deposu vs. bulunuyor. İşte böyle!.. Bir sonraki sahnede ya da filmin sonunda ne oluyor dersiniz? İnanın bunu ben de bilmiyorum. Çünkü... Aktardığım bu satırlar bir aksiyon filminin en heyecanlı bölümünden alıntılar da olabilirdi ama değil! Bu satırlar kelimesi kelimesine bir gazeteciye ait. Adeta krokisini çizip herkesin önüne koyduğu yer ise inanılması güç ama İmralı Cezaevi. Bölücü başı Abdullah Öcalan’ın şu anki ikametgahı yani! Şaşırdınız değil mi? Eminim “Türkiye’de hangi gazeteci bu çok gizli bilgilere sahip olup yazabilir” sorusu şimdiden beyninizi kurcalamaya başladı bile. Birazdan merakınızı gidereceğim ama önce yazarın köşesine taşıdığı bilgilerden son bir bölüm aktaralım. Öcalan en alt katta kalıyor, kaldığı yerde üstü kalın tel örgülerle örülmüş 9-10 metrekarelik bir havalandırma boşluğu bulunuyor. Yaklaşık 10 monitör kamera, kendisini sürekli banyoda, tuvalette, havalandırmada, uyurken, yazarken yani tüm ayrıntılarıyla izliyor. İmralı’da görev yapan komandoların dışındaki tüm güvenlik personeli, üç ayda bir değiştiriliyor. Bu bilgileri kaleme alan yazar İranlı gazeteci Muhammed Hadi. “Baztab” adlı internet sitesinde İmralı Cezaevi’nin krokisini en ince ayrıntılarına kadar ortaya koyan yazar, bu bilgileri nasıl edindiğine dair net bir kaynak göstermiyor.

Zaten önemli olan bilgilerin İranlı bir gazetecinin eline nasıl geçtiği değil, İmralı’ya ait güvenlik açısından çok gizli bilgilerin nasıl sızdırıldığı! Geveze bir gardiyan mı dersiniz yoksa özel olarak seçilen güvenlik görevlilerinden biri mi? Ne derseniz deyin,”PKK İmralı’dan yönetiliyor” iddialarının daha yüksek seslendirildiği günlerde ortaya çıkan durum tam bir skandal! İranlı yazarın kaleminden dökülen satırlar İmralı’da açılan köstebek çukurunun varlığını resmen ortaya koyuyor. “Yok öyle değil” diyenler beri gelsin de, çukura su basılmazsa yarın buradan daha başka nelerin sızacağını birlikte izleyelim!