Muhalif görülen ve yeniden şekillendirilmeye çalışan basının üzerindeki baskı ve sansür uygulamalarına son verilerek, çeşitli basın kuruluşlarından işten çıkarılan basın emekçilerinin mağduriyetlerinin giderilerek, sorunlarına etkili ve kalıcı çözüm önerileri getirilerek basın özgürlüğünün tam tesisinin sağlanması isteyen Sezgin Tanrıkulu, konuyla ilgili Meclis Araştırması açılmasını istedi

Sezgin Tanrıkulu'nun Meclis Araştırma açılmasıyla ilgili TBMM Başkanlığı'na verdiği Önerge şöyle;

2002 yılında itibaren “basın” yeniden şekillendirilmeye başlanmış, “basın özgürlüğüne” vurulan darbelerle gazetecilerin çalışma alanları daralırken Hükümet politikalarına ters düşen gazeteciler işsiz kalmıştır. Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 9’ları bulurken, basında işsizlik oranı yüzde 20’lere kadar ulaşmıştır.

Bu süreçte Radikal kapanırken, Milliyet el değiştirmiştir. İpek Grubu’nun elindeki  Bugün Gazetesi kapanırken, Kanaltürk, Bugün TV, Samanyolu ve Cihan Haber Ajansı’na el konularak kapatılmıştır. El konulan Zaman Gazetesi kayyuma devredilerek çalışanların işlerine son verilmiştir.  Akşam, Güneş ve Sky 360 TV Kanal 24 ve STAR Gazetesi’ne taşınmıştır. Hürriyet, STAR TV, NTV, NTV Spor, CNBC E, Kral TV’de kadrolar azaltılmıştır.
RTÜK’e atanan üyeler eliyle Hükümet lehine yayın yapan televizyon ve radyolar korunurken,  eleştirel haber yapanlara cezalar yağdırılmış, yazılı basında ise yandaş ve havuz medyası oluşturularak gazeteciler işten çıkarılmıştır. Etkin gazete ve televizyonlar TMSF eliyle veya havuz yöntemiyle ele geçirilmeye çalışılmıştır. Ele geçirilen kurumlarda ilk iş olarak muhalif görülen isimlerin iş akitleri feshedilmiştir. Kalan çalışanlar ise çok düşük paralarla, sigortaları bile asgari ücretten gösterilerek, elden para ödemeleriyle, yoğun çalışma şartları altında çalışmak zorunda bırakılmıştır. Birçok gazeteci çalışacak gazete bulamadığı için sektör değiştirmek zorunda kalmıştır.  İşten çıkarmalar, baskılar ve sansür uygulamaları devam etmektedir.
Başbakanın programları ve mitingleri yanında, Bakanlıklara eleştirel haber yazan gazeteler ve gazeteciler akreditasyon uygulaması adıyla alınmamaktadır. Tek tip haberler üretilmektedir. Bakanların etrafına foto muhabiri ile kameramanların ve gazetecilerin yer aldığı dev danışman ekipleri kurulmuştur. Bu ekiplerin ürettiği haberler ajans, gazete ve televizyonlara geçilerek tek tip haber üretilmesi sağlanmıştır.
Yerel basın ise, Basın İlan Kurumu ilanlarıyla aynı tehdide maruz kalmış, bazı illerde Valilerin, Kaymakamların baskılarıyla yerel basın özgür haber yapma olanağından yoksun bırakılırken, Basın İlan Kurumu’ndan verilen ilanlarda tarafsızlık ilkesi ortadan kaldırılmıştır.

STAR Medya Grubu’na TMSF tarafından el konularak STAR TV ve STAR Gazetesi olarak ayrılmıştır.
Yandaş haber havuzunun içine dahil edilemeyen Cumhuriyet Gazetesi’ne ise bambaşka bir model uygulanmış, yayınlanan haber nedeniyle Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül cezaevine gönderilmiştir.

İpek Grubu’nun elindeki Bugün Gazetesi, Bugün TV, Kanaltürk TV’ye kayyum atanarak malvarlıklarına el konulmuştur. Yine çalışanlara tazminatları dahi verilmezken, işsizlik maaşı dahi almaları engellenmiştir. Ardından eleştirel haber yayınını sürdüren Samanyolu, Zaman Gazetesi, Cihan Haber Ajansı’na önce kayyum tarafından el konulmuş ve çalışanlar işten çıkarılmıştır.
Türkiye’de haber dergisi çıkamaz konuma getirilmiş, Nokta Dergisi toplatılırken Genel Yayın Yönetmeni cezaevine gönderilmiştir.
 
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2014 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada yer almıştır. Türkiye, raporda, problem ülke olarak anılırken, sadece Gezi Parkı Eylemlerinde, 159 gazetecinin yaralandığı, 39’unun ise gözaltına alındığı belirtilmiştir.

Gazetecilerin sosyal hakları geriletilirken, bir kameramanın 45 yaşından sonra kamerayı zor taşıyacağı vb. durumlar göz önünde tutularak gazetecilerin erken emekli olmasını sağlayan basın iş yasalarında yapılan değişikliklerle gazetecilerin hakları ellerinden alınmıştır. İş müfettişleri sigortasız basın işçisi çalıştıran, aldığı maaşı SSK-SGK’ya tam bildirmeyen  yandaş kurumları neredeyse 2002 yılından itibaren hiç denetlememiştir.

Muhalif görülen ve yeniden şekillendirilmeye çalışan basının üzerindeki baskı ve sansür uygulamalarına son verilerek, çeşitli basın kuruluşlarından işten çıkarılan basın emekçilerinin mağduriyetlerinin giderilerek, sorunlarına etkili ve kalıcı çözüm önerileri getirilerek basın özgürlüğünün tam tesisinin sağlanması amacıyla Anayasanın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini saygılarımızla arz ederiz