Siyasetçi, yalan söylememeli.
Siyasetçi, yapamayacağı şeyler vaat etmemeli
Siyaseçi, en azından “yanar döner” olmamalı.
Ama nerde?
AKP hükümetleri, iktidara geldikleri günden bu yana emeklileri enflasyona ezdirmeyeceklerini söylediler.
Vaat ettiler.
Bunu 13 yıldır söylüyorlar.
Ama bir gün olsun bu sözlerini yerine getirmediler.
Emekliler her daim enflasyonun altında maaş aldılar, zamlar hiçbir zaman insan gibi
yaşamalarına yetişmedi.
7 Haziran 2015 seçimlerinden önce tüm partiler emekli maaşlarını arttıracaklarını vaat ett.
Kimi ikramiye vereceklerini söyledi.
Kimi ev vaat etti.
Kimi seyyanen zam yağdıracağını ileri sürdü.
Seçimlerden hemen sonra memur emeklileri için 100 liralık biz zammı lütfettiler.
Sanki babalarının kasasından veriyorlarmış gibi de böbürlendiler.
Fakat SSK ve Bağkur emeklileri bundan mahrum bırakıldı.
AKP’nin ekonomi bakanı, unutulmayı kabul etti.
Geçenlerde bir TV kanalında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “SSK ve Bağkur emeklileri
için aylık 100 lira telafi zammını yapmak mesele değil. Getirsinler üç maddelik bir kanun
teklifi, Mecliste bunu bir saatte kanunlaştırırız.” dedi.
Haklıydı.
Hükümet değiller.
Ancak olumlu oy verebilirler.
Üç gün sonra bir başka TV kanalında, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz’a aynı
konu soruldu.
Bakan Yılmaz “ Evet ne yazık ki Bağkur ve SSK emellilerine 100 liralık seyyanen yapıkan
zammı unutmuşuz. Ama 1 Kasım seçimlerinden hemen sonra kanunu çıkarıp ödemeyi
yaparız” dedi
Muhabir de “Neden 1 Kasım, isterseniz bunu yarın meclisi toplayıp çıkarma gücünüz var,
muhalefet de destekleme sözü verdi. Seçim sonrası bırakma neden?” diye sormadı, soramadı.
Soramadı belki korktu.
Malum AKP’nin sorumlularına, bakanlara filan ters soru sormak yürek ister.
Ertesi gün kapının önüne konmak da var.
Bakan Yılmaz, çok da mültefit “Evet seçim sonrası garanti “dedi.
Yani “seçimde emekliler bize oy versinler” mesajıydı bu.
Paraları, maaşları ve zamları babalarının kasasından ödüyorlar ya.