Paralel-maralel umurumda değil.

Paralelcilerin devletin içinde yuvalanmalarını, görev almalarını, her alanda hükümete ve de

AKP’ye yardımcı olmalarını halk değil, kendileri istemiş.

Benim niye umurumda olsun.

Vatandaşın  haberi bile yok.

Muhalefetin hiç yok.

Paralel-maralel değil, Fethullah Gülen Hareketi olan (F-1) yapılanmasına yeşil ışık yakan

kim?

AKP veya onun başı, ya da lideri her kimse, bana göre bütün yapılanmalardan  haberi vardı.

Ta ki özel dershanelerin “rant kavgası”na sahne olmasına kadar.

Rant kavgasının büyüyeceğini ve ekonominin dibe vuracağını kimse hesaplayamadı.

Jöleli dalkavuklar dahil.

Kendilerine “ ekonomist süsü” veren dangalaklar dahil.

Çok hızlı gelişti olaylar.

Ekonominin çöküşü de buna “paralel” hızlandı.

Gülen dershaneleri tarihe gömüldü.

Ceplerimizden bir miktar daha  para apartıldı.

Gülen’in, öğrenci yurtlarına el değiştirme operasyonu yapıldı.

Vatandaşın cebinden bir miktar daha eksildi.

Yetmedi, vakıfları filan derken hastaneleri, üniversiteleri ellerinden alındı.

AKP ve liderini bunlar hiç kesmedi.

Gitti, kapı kapı dolaştı, yurt dışındaki, özel kolejlerin kapanması için kampanya başlattı.

Yabancı ülkelerin devlet başkanlarından bu özel okulların kapatılmasını istedi.

Bir çoğunda başarılı oldu.

Bir kısmından fena fırça yedi..

En son Arnavutluk parlamentosunda çıktı bir Arnavut milletvekili “Benim ülkemde

çocuklarımızı yetiştiren, hayata hazırlayan böylesine yetkin kolejlerle ne işin var senin?

Benim içişlerime nasıl karışırsın?” dedi.

Ama hiç kimsenin yüzü kızarmadı.

Bütün bunlar yine “kesmedi” AKP’lileri…

“F-1 terörist örgüttür” dendi.

Nerdeyse PKK ile eşdeğer yapacaklardı.

Ceplerimiz boşalmaya devam etti.

Medyasına yüklendi.

Yargısı, polisi, savcısı hakimi derken değmedik taş, ellemedik tuğla bırakmadılar ülkede.

F-1’e, Kendileri izin verdi, kendileri suçladı.

Sonunda Bankalarına el koymayı başardı.

Asya Bank’ı batırdılar.

Bizlerin,  herkesin  cebinden bu kez külliyetli oranda para pul oldu gitti.

Şimdi herkes ekonominin geleceğinden endişe ediyor ya…

Bütün bu yapılanların faturasıdır, sonucudur  bu durum.

Ekonomi dibe vurmak üzere…

“Ülke idare etmekle, belediyecilik yapmak aynı şeydir” kafasının sonucudur bu hal.

Sadece ve sadece hesapsız kitapsız duble yol yapmakla, hocası olmayan üniversite açmakla,

yolcusu olmayan şehre hava alanı inşaa etmekle ülkenin kalkınacağını, milli gelirin artacağını

hayal edenler, şu anda aynı hayallerin peşindeler.

“Üretimsiz ekonomi” ülkeleri zengin edebilseydi, Afrika ile Amerika yer değiştirirdi.

Ama yine de halinize şükredin.

Ekonomi batmış değil henüz.

Koşun sandığa, bunlara oy verin.

Oy verin ki, dibi göresiniz.