Bundan 19 yıl önce, bir bankanın açılış töreninde, devrin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller’in arkasında duran üç kişi hala dikkat çeken isimler arasında yer alıyor.
Çiller, Asya Bank’ın açılış töreninde kurdeleyi kesiyor.
Sağ tarafta dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül var.
Solda ise şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Fotoğrafa dikkatlice bakılınca Gül’ün arkasında, ama oldukça gerilerde görünen kişi ise Fethullah Gülen Hoca.
Belli ki, Erdoğan ve Gül ile birlikte gelmişler.
Belli ki 28 Şubat’cıların hedef tahtası yaptıkları ve  haksız yere damgaladıkları “yeşil sermaye”nin, 19 yıl önce
resmi temsilcisi olarak, ekonomide yerini alan Bank Asya’ya “Hayırlı olsun” diye ordalar.
Ve bu banka 3 Şubat 2015 tarihinde TMSF’ye devrediliyor.
Yani kepenkleri aşağı çekliyor.
Ve de 19 yıl sonra bu banka “adeta” batırılıyor.
“Adeta” bir banka nasıl batar veya batırılır diye düşünenler haklı.
Milli sermayeye katılmış, halkın hizmetine sunulmuş bir bankan hükümet ve devlet aygıtı tarafından batırılması varit değil.
Nedeni özel sektör tarafından kurulmuş, halkın hissesi olan bir bankanın devlet eliyle batırılması değil, korunması gerekir serbest piyasa koşulları gereği.
Ama nedense bizde tersi oluyor.
Nedeni çok açık ve net.
“Bu banka “parelelci” yapının elinde olamaz artık” diyen Erdoğan, özel öğrenci yurtları, özel dershaneler ve yurt
dışında, dünyanın dört bir yanına dağılmış özel Türk kolejlerini nasıl kapatma kararı almışsa, bu bankanın da kapanması gerektiğini zaten aylar önce deklare etmişti.
“Kapanacak” diye söylentileri devlet otoritesi çıkarmıştı.
Bu bankanın içinin boşaltılacağı söylentileri çıkınca nice insan parasını çekmişti.
Kimi beklemeyi tercih etmişti ister istemez.
Banka üst yönetimi başına gelecekleri biliyormuş gibi ülke genelinde yüzden fazla şubesini kapatmış, masraflarını kısmış, bankayı küçültürken dışardan adeta destek için para yağmıştı.
Ama olmadı.
Devlet gücü galebe çaldı.
Ve bankayı dibe vurdurdular.
Eğer bu banka devlet ekonomisine yük getirirse bilin ki sizler ve bizlerin vergilerinden oraya aktarılacak “bedeller” olacak.
Yani, kararı  Erdoğan aldı ama sonuçta bizim cebimizden de para çıkacak.
Ceremesini halk ödeyecek.
Demokratik ülkelerde görülmüş şey değil.
Bir ekonomik kriz olur anlarız.
Nitekim 2000’lı yılların başında 30’dan fazla banka battı, ya da iktidarın basiretsizliği sonucu batırıldı.
Bu tür kriz sonucu gelen dibe vuruşu anlamak kolay.
Ama Asya Bank’ın, bir bankanın böylesine batırılması bir ilk.
Devlet “kin” duyar mı?
Hiç duymadım.
Ne tür ilk’ler yaşayacağız kestirmek zor.
Çok ilk”leri geçmiş yıllarda çok yaşadık.
Galiba fena şekilde şerbetlendik.
Kimseden ses çıkmıyor …
Tık yok tık….