Rus Çarı Petro Romanov'a (1672-1725) bizim tarihcilerimiz "Deli" sıfatını takmıştır.
Bu yüzden de her nedense bizim tarafta Petro Ramanov’a hep “deli” muamelesi çekilmiştir.
Neden peki ?
“Deli” Petro, 22 yaşında Çar olduğunda ilk yaptığı iş, ilk Rusça gazetenin
çıkışını sağlamak oldu.
Ardından Avrupa'nın kullandığı Jülyen Takvimine geçilmesi emrini verdi.
Kadınların kendi rızaları olmadan evlendirilmesini yasakladı.
Rus alfabesini geliştirdi.
Evrensel kitapları Rusça’ya çevirtti.
Bunlar arasında Kuran-ı Kerim de var.
İlk hastaneyi ve ilk tıp fakültesini kurdurdu.
Rus kilisenin siyasete müdahalesine son verdi.
Avrupa'daki bilimsel gelişmeleri görmek için bu ülkelere gezilere çıktı.
İlk bilimsel dergiyi çıkarttı.
Avrupa'nın en önemli kütüphanelerinden birini kurdurttu.
Uzay gözlem enstitüsü, botanik bahçesi, müze, basımevi, sanat atölyeleri
kuruldu.
Ünlü Alman bilim adamı Leibniz ile dostluk geliştirdi.
İlk bilimsel dergiyi çıkarttı.
Leibniz'in tavsiyesiyle, Saint Petersburg Bilimler Akademisi'ni kurdu.
Akademi masrafları gümrük ve liman gelirlerinden karşılandı.
Akademiye katılan yabancı bilimcilere üç katı maaş verildi.
Avrupa'nın en önemli bilim adamları Rusya'ya geldi.
Üye ve başkanlar, Akademi'de yapılan oylamayla seçildi.
"Deli" Petro hiç müdahale etmedi.
300 yıl sonra...
Şu anda Türkiye’deyiz.
Bizde de Türkiye Bilimler Akademisi var.Hatta üyeleri var.Onlar da
seçiliyorlar.Ancakkk…Türkiye Bilimler Akademisi'nin üyelerini ve
başkanını Başbakan, ya da hükümete bağlı kurumlar seçiyor.
Rusya Bilimler Akademisi üyeleri, bugüne kadar 20 Nobel aldı.
Bizimkiler de bu kafayla gittikleri takdirde, bundan sonra "alır”lar artık...
Ne garip değil mi?
Ama gerçek.
Bu topraklardaki kültüre göre, birisi "deli", öbürü değil.
Artık siz hangisini tercih ederseniz...!!!
Karar sizin…
Fazla düşünmeye gerek var mı sizce?