Kaç kere yazdım ben bile unuttum.

AKP’nin danışmanları, siyaset uzmanları, ak trolleri, havuzcuları, yandaşları ne derseniz deyin tüm

yalakaları bu partiye zarar veriyorlar.

Partiye zarar vermekle kalsalar iyi.

Tüm ülkeye zarar veriyorlar, medyanın, haber alma özgürlüğünün de kuyusunu  kazıyorlar.

Sözü ekrar karatmalarına getireceğim ama öncesi var bu sorunun.

İlk günden beri  içlerine aldıkları, kucaklarında büyüttükleri, sorumlulukları ve nemalanmayı

paylaştıkları Gülen’cileri, yani Gülen Hizmet Hareketini,  17-14 Aralık’tan sonra gözden çıkarmaları ile

başlayan panik, iktidar koltuğunun tek bacağının yanmasına neden oldu.

Koltuk üç ayak üstünde artık duramıyor.

Dertleri hala medyayla.

Oysa Cumhuriyet tarihinde görülmemiş ve yaşanmamış biçimde yandaş medyayı yarattılar.

Yandaş TV’ler emirlerinde.

Parti TV’si haline getirdikleri TRT Kurumu AKP’nin stratejik karargahı gibi çalışıyor.

Atatürk’ün kurduğu Anadolu Ajansı ise parti çiftliği.

Dertleri özel  ve özerk kanallarla.

Yansız ve tarafsız olmaya çalışan kanalları hedefe koydular.

Önce “paralelci” damgasını vurdukları ekranları kararttılar.

İtiraf da ediyorlar.

Sayın Erdoğan’ın başdanışmanı Mustafa Varank ,  Cumhurbaşkanı ile yapılan bir özel söyleşi sırasında

bazı sözler sarf ediyor, bu görüşleri ise kayıtlara geçiyor.

Açıklanan sözlerine göre, Türksat Kurumunda aynı zamanda bu kurumun yönetici olan Varank,

hükümet aleyhinde yayın yapan FTÖ kanallarının kapatılması gerektiğini savunuyor.

Sözleri açığa çıkınca da “ Paralel kanallarla mücadele ettiğim ortaya çıkmı. Gurur duydum” diyor.

Türksat babasının çiftliği ya, bay danışman iktidarın savaş açtığı Gülen hareketini destekleyen

kanallara karşı mücadele verdiğini açık açık söylüyor.

Devletin memuru mu, Erdoğan’ın danışmanı mı, babasının çiftliği addettiği Türksat’ın çiftlik kahyası

mıdır bilinmeyen bu zat hakkında tek satır yazan yok.

Ben ise karartılan kanallarla ilgili olarak devamlı yazıyorum.

Türksat TV ve Teledünya denilen platformlarda ne kadar iktidar aleyhinde yayın yapan ve

sözleşmeleri bulunan kanal varsa hepsiyle anlaşmaları feshetmiş durumda Türksat Kurumu.

Gülen’i destekleyen tüm kanalları kararttılar.

En son Bugün TV ve Kanaltürk.

Yani 50 kanal yayındaydı.

Şimdilerde 25 kanala kadar indi.

Nasıl olur demeyin.

Muhalefet eden kanallarla bitmiyor ki iş.

Nerde ekonomi yayını yapan ve eleştiren kanal varsa, onların da ekranları kararmış durumda.

Ne kadar yabancı kanal varsa susturulmuş vaziyette.

İngiliz BBC’ler, Alman RTL, ABD CNN, Azerbaycan ve belgesel yayını yapan kanallar şu anda kapkara…

Adam çıkmış “ Gülen’in kanallarıyla mücadele ettiğim için gururluyum” diyor.

Sadece Gülen mi?

Yabancı kanalları neden susturdunuz?

Her ay paralarını aldığınız abonelerinize “size 50 kanal vaat ettik, ama yarısı muhalif oldukları için artık

yok” demeye kimin hakkı var.

Herkes Digitürk’e takmış kafayı.

Dikkatler oraya çekiliyor, ama Türksat kanallarında tarihin en büyük karartması yapılıyor, kimsenin

Muhalif partiler dahi uyumuş durumda.

Vay memleketin vay…