CHP’nin müritleri, bu partinin müzmin savunucuları ve CHP denince bu partiyi yere göğe
sığdıramayanlar, neden bu partiye en çok zarar veren kesimi teşkil ediyor?
Çünkü bu kesim ülkemin vatandaşına yukardan bakıyor.
Haksızlık yapmayayım.
Elitleri pencereden bakıyor.
Aydınları halkın arasına karışamıyor.
Gençleri halkla temasta beceriksizler.
Kadınları bırakın ev ev dolaşmayı, fakir fukaranın mahallesine dahi uğramıyor.
Halkla temasları çok sınırlı ve hatta yok.
Ama adı kısaca Halk Partisi.
Üstelik altı ok ilkesinden biri de “halkçılık”
Nerde kaldı halkçılık?
Özetle, 1950 yılından bu yana bu partiyi yönetenler ve strateji üretenler, teşkilatta görev alanlar,
vatan sathına yayılıp CHP’nin iktidar hedefinin neler olduğunu halka bir türlü anlatamadılar,
anlatamıyorlar.
Yani CHP halkçı parti ama halka değemiyor.
Halkla teması çok zayıf kalıyor.
Yeni söylemleri de “tıkız” kalıyor.
Tabii CHP’nin iktidara gelememesini tek nedene, halka inememeye bağlamak, indirmek çok yanlış.
Üstelik haksızlık.
Dünyada solun kaderi zaten belli.
İktidara giden yolda çok da başarılı olamıyor sol partiler.
İstisnaları yok mu?
Var ama çok değil.
İngiltere ve Şili örneklerden sadece ikisi.
Buradaki sol partiler iktidara geliş yolunu buldular ve uzun süre de iktidarda kalabildiler.
Siyasi partiler yelpazesinin sağında yer alanlar, yani sağcılar, yani muhafazakarlar daha şanslı ve daha
etkili olan kesim.
Bu kesimin halka yönelik vaatlerinin çeşitliliği dikkat çekiyor.
Biz en iyisi CHP’nin durum-vaziyetini analiz etmeye devam edelim.
Şu anda 1 Kasın sonuçlarına göz atmakta yarar var.
Sağ ve muhafazakar oyların toplamı yüzde 62.
Sol partilerin aldıkları oy ise yüzde 38.
İşte bu yüzde 38 içinde CHP’nin oyu yüzde 25.
Denebilir ki, AKP’nin 7 Haziran hezimetinden sonra, beş ay içinde ortaya koydukları, atraksiyonları,
entrikaları ve devlet olanaklarını kullanmaları CHP’ye beklenen oyların akmasını önledi.
Bu varsayım doğru olabilir.
Ama sen de bir ayı aşan koalisyon müzakerelerine , “istikşafi toplantı” dolduruşuna gelmeseydin.
Neydi yahu bu toplantılar, bitmeyen senfoni misali.
Heyetler görüşüyor.
Heyetler tartışıyor.
AKP’liler zaman kazanmak için görüşmeleri uzatıyorlar.
CHP delegasyonu bir türlü uyanamıyor.
İzahları da şu:
“ Masadan kalkan biz olmayalım diye onların sözlerine inandık”
Geçmiş olsun derler adama…
İş işten geçmiş, aslında heyet mensupları uyumamış, ama bir ara horladıkları kesin.
Hani uyumasaydı sonuç değişir miydi?
Bilemeyiz.
Belki bir koalisyon denemesi yapılırdı, işlerdi veya işlemezdi ama beklenmedik olaylar CHP’nin lehine
gelişebilir, yapılacak seçimlerde oyları artabilirdi…
Koalisyon kurulsaydı belki Ankara katliamı bile olmayabilirdi…
Belki de MHP baraj altında kalırdı.
(Devam edecek)