Başbakan Ahmet Davutoğlu, nam-ı diğer “stratejik Derinlik “ mucidi Profesörümüz, son günlerde
yerinde duramıyor.
Gerek içerde ve gerekse dışarıdaki “yüksek hızlı tren” mesabesindeki gezi ve temaslarını takip
etmek, onun konuşmalarını dinleyebilmek çok zor.
Şanslı olanlar izliyor, kısmetli olanlar onu dinleyebiliyor.
Ukrayna gezisinden sonra Salı toplantıları vesilesiyle, Türk topraklarına ayak basan ve 16 Şubat-
2016 tarihi itibariyle AKP Grup toplantısında bir konuşma yapan Davutoğlu’nun bu konuşma
vesilesiyle Ankara’da olduklarını anlıyoruz..
Yaptığı konuşmayı arabamın radyosundan fazla dinleyemedim.
Dinleyenler veya seyredip TV’den kulak verenler olmuştur.
Nitekim Güneydoğu’lu, Diyarbakır’lı dostum-kardeşim ve meslektaşım Cevat Korkmaz dinlemiş ve
facebook sayfasında konuşmayı özetlemiş.
Korkmaz’a aynen katılıyorum.
İzin alarak neler yazdığının özetini aktarayım.
“Davutoğlu'nun grup toplantısında yaptığı konuşmanın meali:
1. Alçak Rusya
2. Hain ABD
3. Terörist YPG
4. Kara savaşı
5. Başkanlık
6. Anayasa (bu komisyon yapamaz)
7. Türkiye Kürtlerin hamisidir
8. Yaşasın Baykal
9. Kahrolsun Kılıçdaroğlu
10.Allah yar ve yardımcımız olsun.
Benim görüşüm: (Suriye, Türkiye'nin Vietnam'ı olur)”
Böylesine yerinde ve isabetli bir yoruma ne eklenebilir ki?
Olsa olsa hamaset olabilir.
Hem de hamasetin daniskası.
2016’dan başlayıp, geriye doğru giderek…
Osmanlı’nın kuruluşuna…
1299’a kadar uzanarak.
Oralardan bugüne gelip “hamaset destanı” yazması kolay bir iş mi yani?.
Müspet bilim adamını anlamak kolay değil.
Aslında anlamak kolay da, Davutoğlu’nun “gerçek”lerin neresinde olduğunu kestirmek zor.
Allah bizlere bugünleri aratmasın.
Başka ne diyebilirim ki…