Günlerdir soğuk algınlığından yattım durdum.
Tabii buna yatmak denirse…
Allah’tan domuz gribi filan değil.
Böylelikle bu lanet domuz gribinin Ankara’ya giremediğini, ya da “sokulmadığını”
anlamış olduk.
Böyle zamanlarda insanın eli haklı olarak klavyeye pek gitmiyor.
Neticede yazı yazma keyfi de kalmıyor.
Bu durumlarda eksik olmasınlar Kanada’daki kadim dostlarım Gönül-Yüksel Oran
çiftinden, günün önem ve ehemmiyetini yansıtan yazılar alırım.
Hem düşündürücü, hem de güldürüdür gönderdikleri.
Kendileri Türkiye’den uzak oldukları için “tuzu kuru” sınıfında sayılırlar.
Ülkemizde nelerle boğuştuğumuzu bilirler ancak yapacakları fazla bir şey olmadığı
için kendilerini paralamazlar ve işi biraz da “gülmece” ortamına taşımadan
edemezler.
Haklıdırlar da…
Hayat kısa ve hızını kesmek, ya da durdurmak olanağı yok.
Onun için Yüksel çiftinin gönderdiği düşündürücü bir gerçeğe kulak verelim.
Bir gün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken
baltasını suya düşürür,
'Aman Allah'ım' diye bağırdığında bir peri belirir ve
'Ne diye bağırıyorsun?' der.
Ormancı baltasını suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya
ihtiyacı olduğunu söyler.
Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile belirir.
''Baltan bu muydu ?' diye sorar.
Ormancı 'hayır' diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile tekrar belirir ve yine
sorar.
'Baltan bu muydu?'
Ormancı yine 'hayır' diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile
belirir ve yine sorar.
'Baltan bu muydu?'
Ormancı 'evet' der.
Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine
verir.
Ormancı mutlu bir şekilde evine döner.
Bir zaman sonra ormancı eşiyle birlikte nehir boyunca yürürken karısı suya düşer.
Ormancı 'aman Allah'ım' diye bağırır.
Peri yine belirir ve sorar:
'Ne diye bağırıyorsun ?'
Ormancı 'karım suya düştü' der.
Peri suya dalar ve Jennifer Lopez ile birlikte geri döner.
'Senin karın bu mu?' diye sorar.
Ormancı 'evet' der.
Peri sinirlenmiştir,
'Yalan söylüyorsun, gerçek bu değil' der.
Ormancı 'özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz konusu” der ve devam
eder sözlerine :
“Eğer Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer CatherineZeta-Jones ile geri
dönecektin, ona da hayır deseydim sonunda karımla dönecek ve her üçünü de bana
verecektin.
Oysa ben fakir bir adamım ve üç kadının sorumluluğunu taşıyabilecek durumda
değilim. Jennifer Lopez'e evet dememin sebebi budur.'
Kıssadan hisse:
Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa bunun iyi ve saygın (!) bir nedeni vardır ve hep
başkalarının yararı (!) içindir.
Kendileri için bir şey istiyorlarsa namerttirler... !!!
Hatta son çare olarak “ Eğer yalan söylüyorsam, Allah beni çarpsın” dahi
diyebilirler…
Neticede erkek milletidirler (!)