“Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu, kör oldum.”
“Bavo ez bimrim:-“Baba ben öleyim.”
Tahir Elçi’nin kızı…
Bu dizeler bir hukukçu babanın kızına ait…
Tahir Elçi kim?
Tahir Elçi, insan hakları konusunda ölümüne mücadele veren bir hukukçuydu.
Tahir Elçi, Kürt bölgesindeki silahlı mücadelenin bir an önce barışla çözülmesini
gerçekleştirmek isteyenler arasında ön saflardaydı.
Diyarbakır Baro Başkanı ve hukukçu Tahir Elçi, barış elçisiydi.
Ve Tahir Elçi’yi Diyarbakır’ın Sur İlçesinde, dört ayaklı minarenin önünde vurdular, katlettiler.
Elçi burada, yine barış ve sevgi çağrısı yapıyor, kadim tarihte yerini alan minareye terörün
zarar vermemesi için çağrıda bulunuyordu.
Onu barış çağrısı yaptığı anda, tam da başından vurdular.
İşte bu Tahir Elçi’nin kızı, babasının cenazesi kaldırılırken yaşadığı travmayı satırlara dökmeyi
denedi…
İçine akıttığı gözyaşlarına hakim olmayı beceremese de…
Yukardaki şiiri yazdı.
Sonuna not düştü:
“Baba ben öleyim”
Babası bir kere ölmüştü…
Ama Tahir Elçi’nin kızının kaç kere öldüğünü ve öleceğini kimse bilemez.
Babalarını, annelerini, amca ve dayılarını…
Kardeşlerini, yeğenlerini…
Yakın akraba ve çocukluk arkadaşlarını kaybedenler gibi…
Tahir Elçi, barış adamı bir kere öldü.
Geride kalanların kaç kere öldüklerini bilen yok…
Son 30 yılda teröre kurban giden her iki taraftaki babaların çocuklarını bir hesap edin…
Binlerce çocuk anne babasız kaldı.
On binlerce çocuk anne-babasız büyüdü…
Biz onları görmedik, duymadık ve düşünmedik…
Yazık ettik.
Bizler, bir kere öleceğiz...
Onlar kaç kere ölüyor ve ölecekler bilen yok…
Terörün kör kurşunları…
Kör ediyor insanları…
Gelin bu ve bunun gibi, babalarını annelerini, erkek ve kız kardeşlerini, amcalarını ve dayılarını
kaybeden çocukları düşünün…
Tam 30 yıl geriye götürün Türk-Kürt mücadelesini…