Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,4324
EURO
34,7166
IMKB
10.083,000
ALTIN
2.421,530
 
Hava Durumu ANKARA
14 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Bu kin ve nefret nereye kadar?
 SEZAİ BAYAR 29 Şubat 2016 Pazartesi  

İçimden yazı yazmak gelmiyor.

Hevesim kırık.

Heyecan eşiğim düşük.

Umudum zayıf.

Böylesine karamsarlık anaforuna sürüklenmem, tek nedene bağlı değil.

Onlarca neden var.

Ama en önemlisi Sayın Erdoğan.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koltuğunda rahat oturduğunu, huzur içinde oturabildiğini sanmıyorum.

Zaten bu durum Cumhurbaşkanını giderek daha “kindar” yapıyor olmalı.

Dört ayaklı koltuğun bir ayağı bana göre genel seçimleri yenilemesiyle kırıldı.

O bakımdan Kasım seçimlerinden çıkan sonuç ne ülkeyi rahatlattı, ne de sayın Erdoğan’ı.

Aksine Erdoğan’ın hırçınlığı arttı.

Siyasi gelişmelerin ters gidişinden, içerdeki terörün azgınlaşmasından, dışardaki komşu ülkelerle olan

durumum devamlı sarpa sarmasından yönetim sorunlarının giderek boyutlanmasından bunalmış

olabilir. Bu yüzden hırçınlaşmasının bir izahı olabilir.

Bazı konulardaki görüşlerinde kendine göre haklı yanları vardır, savunma yöntemleri tartışılabilir.

Ancak hukuk konusundaki tavrı çok düşündürücü…

Neden “hukuk”denince tüyleri diken diken olmaktadır?

Bence bu sistem arayışından kaynaklanıyor.

İster parlamenter sistem olsun, ister başkanlık sistemi.

Demokratik seçenekler fazla değil.

Ama en gelişmiş olan iki seçenek var.

Bilemediniz, yarı başkanlığı da ekledik, oldu üç.

Bu üç seçenekte olmazsa olmazların başında “hukuk” geliyor.

Yani yönetim ve rejim açısından en önemli yerde “yüksek mahkeme-yargı” yer alıyor.

Almak zorunda.

Üstelik tarafsız, yansız olmak zorunda.

Sistem veya rejimleri ayakta tutan ana kolon bu.

Ama son olayda görüyoruz ki, sayın Erdoğan anayasal kurum olan en üst dereceli yargı mercii Anayasa

Mahkemesi’nin, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem

Gül hakkında verdiği tutuklama kararının kaldırılması yolundaki kararını “Kabul etmiyorum” diye

karşılaması sistemim temel taşlarını oynatıcı etki yarattı.

Bu etki-tepki sorunu çok ama çok tartışılacak.

Tartışılmalıdır da…

Hele hele yeni ve ilk defa sivillerin yapacağı bir anayasa arifesinde böylesine bir tutum ve tavrın

ortaya çıkması belki de “hayırlı” bir sonuca götürebilir Türkiye’yi.

Yani kimilerinin “ şer” diye baktığı ve yorumladığı bu çıkış ve tepkiden “hayırlar” doğabilir.

Neticede böyle bir noktaya gelinmesinin sebep-sonuç ilişkisi masaya yatırılır.

Yeni bir anayasadan önce “Yüksek Mahkeme” ve onun  verdiği kararların rejim açısından, sistem

açısından ne anlama geldiği ortaya konur.

Sistemin “olmazsa olmazı” ortaya çıkarılır ve bunu herkes içine sindirir.

Daha sonra parlamenter veya başkanlık sistemi tartışmaya açılır.

Sayın Erdoğan’ın da “gergin” halleri, “hırçın” çıkışları sona erer belki.

Aksi halde sistemin freni patlar.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu yazı henüz yorumlanmamış...


 Yazarın Diğer Yazıları
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.