13 yılda Üniversite sayısını dörde katlasan ne olur?
Her ilçeye fakülte, her mahalleye yüksek okul açsan ne yazar?
Al sana bu üniversiteleen birinde öğrencilere ders veren, ilim irfan yuvası diye yeri göğü
inlettiğiniz Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı huzurunuzda..
'Bizde de şimdi okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor. Ben açıkçası korkuyorum, ben her
zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum' diyenSebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Bülent Arı cahil, okumamış halka daha çok güvendiğini belirtmiş.
Arı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a övgüler düzerek sürdürdüğü konuşmasında "Ülkeyi
ayakta tutacak olanların okumamış cahil halk" olduğunu da iddia etmiş.
Yeni Türkiye’nin, bilim yuvasının Rektör yardımcısı, Profesörümüz hızını alamamış:
Yeni Türkiye'nin rektörü, “Türkiye'nin geleceği için daha çok cahil nesil lazım” diye de eklemiş.
Böylesine bir ülkede, böylesine bilim adamları, aydın kesim (!) olursa bu okullardan mezun olanların
toplumdaki yerleri de hazırdır zaten.
Bilim adamı böyle olunca “ göbeğini kaşıyan adam”lar çoğalır.
“Bidon kafalı” insanlar artar.
En önemlisi “okumuş cahiller” ordusuna sahip olursunuz.
Çünkü böylesi üniversitelerde, böylesi hocaların eline düşen öğrencilerin çoğunluğu da “paralel
düşünce” nin esiri haline gelirler.
Çünkü böylesine yetişen birey, bir gün siyasete atıldığında halkı da “bidon kafalı” görmeye başlar.
Karşısındakini “ göbeğini kaşıyan adam” gibi algılar.
Hatta bir gün gelir, kendi ülkesindeki istihbarat açığını görmez, kendi ülkesindeki terörü fikir ve ifade
hürriyeti ile aynı kefeye koymaya kalkışabilir.
Hatta bir gün gelir, daha önce söylediklerini daha unutur.
Tıpkı sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi.
Misal:
Paris'teki Charlie Hebdo katliamı sonrasında Fransa'ya "sizin istihbarat teşkilatınız yok mu?" diye
seslenenebilir.
-
İkinci misal:
ABD'de 3 Suriyeli'nin öldürülmesinden sonra "Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden
sorumluyuz." diyebilir.
Önemli olan ülkedeki insanların, oy verenlerin, partiye yakın olanların akıllı ve aydın olmaları
değildir.
Aksine “cahil” olmaları işlerine daha fazla gelir.
Çünkü “cahille ordusu” donanımlı, güçlü ve vurucu gücü yüksek olan gerçek ordulardan daha
önemli görev üstlenirler onların gözünde.
Meseleye böyle yaklaşınca Rektör Yardımcımız Arı’nın, ne kadar yüksek değerde bir bilim(!)
adamı olduğu ortaya çıkar.
Böyle bilim adamlarını bir “fanus” içinde korumak lazım.
Gelecek kuşaklara örnek (!) teşkil etsinler diye.